.
------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Ahmet Bey,
Kıymetli yavrum, İngilizlerin bir atasözü var: “Kendine yardım etmeyene Allah da yardım etmez”. Mürşit layık olana gider. Mürşit, arı gibidir. Konacak çiçek arar. Zakkumun üstüne arının gittiği görülmüş müdür? Sen, kendinle canını dişine takarak ölesiye bir mücadele vermeyeceksin. Nefsin, heveslerin peşinde koşacaksın, sonra çarşıdan bir mal alır gibi bir mürşit bulacaksın, o seni elinden tutacak, selamete götürecek. Ankara yerlilerinin bir sözü vardır, bu gibi durumlarda “Alıp da kaçar mısın” derler.
Yalnış düşünüyorsun yavrum. Mürşit aranmaz, mürşit layık olana gider. Mevlana Şems’i aramadı. Şems, Şam’dan kalktı, Konya’ya kadar yürüyerek geldi. O Mevlana’yı aradı, buldu. Arı, bazan güzel bir çiçeğe konmak için saatlerce uçar. Aman yavrum, tehlikeli yoldasın. İngilizlerin atasözünü unutma. Canını dişine tak, ölümü göze al, nefsinle mücadele et. Ona
“Diz çök, ey zorlu nefs, önümde diz çök”
de. Sen, kendi gönlünün efendisi olmazsan mürşit sana ne yapsın? Lütfen bu ucuz, bu kolay zihniyeti bırak. Kendini kendini kurtarmya çalış. Bir çizgiye gel, efendi ol, kendini nefsinin hakimi ol, o zaman mürşit seni arar bulur. Pazarda kiraz alır gibi mürşit aranmaz.
Biliyorum, bu sözlerim seni kızdıracak, öfkelendirecek. Sen bilirsin. Ama şunu unutma ki bu sözleri sana söyleyecek dünyada ikinci bir insan yok. Karar senin. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.