Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Geceleri kervanlar geçer, sen de bir kervana dahil ol...
Gönderen : Nurten
Tarih : 1/25/2017 1:03:56 AM


.



Değerli büyüğüm,


Size ve tüm gönül dostlarına sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum.





İmam Gazali gibi değerli mana büyüğü, sizin de belirttiğiniz gibi bir tek cümleyle "Her gördüğünü Hızır, her geceyi de Kadir gecesi bil" demiş.





Bu cümleye dayanarak bir soru sormak istiyorum müsaadenizle:





Gece ibadetini en iyi şekilde nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?





Sevgili büyüğümüz Münir Derman, bir yazısında "Gece bir sürü kervanlar geçer, bir gün sende farkında olmadan bu kervana katılıverirsin" diye belirtmiş.





Bu konuyu biraz acarsanız, zannederim hepimize yeni yeni boyutların kapısını aralarsınız. Şimdiden çok teşekkür eder, nurlu ellerinizden saygıyla öperim.





Hepinize sonsuz selamlar





Nurten





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın Nurten Hanım,





Kıymetli yavrum, gecenin kendine has özel bir konumu ve durumu var. Gece hem uyku ve dinlenme için hem de ibadet, okuma ve tefekkür için en güzel zaman. Gecenin sırrını bugüne kadar kimse çözemedi. Rahmetli Münir Hocam, “Gece teheccüd namazına kalkın. Bu ne güzel bir ibadettir. Geceleri kervanlar geçer. Br de bakarsın o kervanlardan birine sen de dahil olmuşsun” diye harikulade bir üslupla gecenin sonsuz güzelliğini ve ihtişamını anlatırdı. Gece, teheccüd namazına kalkabilmek için erken yatmak gerekiyor. Münir Bey’in bize öğrettiği buydu. Sağlık bakımından derdi uyku için en güzel zaman yatsı namazından sonra, fazla gecikmeyin. Faydalı uyku gece onikiye kadar olanıdır. Gündüz pek uyumayın, başağrısı yapar. Bu sağlıklı bir uyku değildir derdi. Ve ilave ederdi, sakın gece uykusunu uyumadan teheccüd namazı kılmayın, yorgun olduğunuz için tadını alamazsınız. Siz de öyle yapın. Bazı kimseler gece namazı kılabilmek için hiç uyumadan beklerler. Aman dikkat edelim. Bu yanlış bir davranıştır. Gece, kelimelerle izahı mümkün olmayan bir güzellik getiriyor. İnsan daha duyarlı oluyor. Okuduklarını daha iyi anlıyor. Yaptığı ibadetin daha bir tadını çıkarıyor. (Hatta size bir sır söyleyim mi, gece yenilenlerin bile tadı başka oluyor). Gençliğimde gece sütlaç yemeğe bayılırdım. Sütlaç kaplarını asker gibi arka arkaya dizer hem okur, hem yerdim. Ağzımın içi inanılmaz güzellikle çıldırtıcı bir lezzetle dolar beni mest ederdi. Gecede ne var anlayamazdım. Herşey daha güzel oluyor.





Aman yavrum dikkatli olalım. Bu güzellikleri yaşayabilmek için çok dikkatli olalım. Bilelim ki geçen günler bir daha gelmeyecek. Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde










“Geceler, geceler içindesin





Anlaşılmaz gecelerin teki





Kimi aşk diyor, kimi ölüm





Bu ne ki?” der.










İnanılmaz güzellikte bir dünyada yaşıyoruz. Her yer harikuladeliklerle dolu. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor. Kainatın en büyük şairi Yunus Emre,










“Cümle yerde Hak nazır





Göz gerektir göresi” diyor.










Her zerre Allah’ın varlığını, birliğini, güzelliğini fısıldıyor. Aşık Veysel,










“Yumma gözün kör gibi” derdi.










Ne olur paçavra gazetelerle, rezil televizyonlarla gecelerimizi rezil etmeyelim. Onların herbiri, bizler için bir aşk rüyası, bir estetik vakıasıdır. Sonsuzluk kervanına katılmak için birer vesile olsun. Bir Kudsi Hadiste Cenab-ı Hak, “Ben insanın sırrıyım, insan Benim sırrım” buyuruyor. Ne olur günübirlik yaşantıların, sigara dumanlarının, dedikoduların o televizyonlarda, gazetelerde verilen “haberler” in öldürücü, kahredici, yok edici havası içinde içimizdeki güzellikleri incitmeyelim, ürkütmeyelim, kaybetmeyelim. Kainatta herşey tamam olduktan sonra insan gönderildi. İnsan, yüce çok yüce bir varlık. Divan edebiyatının en ince şairi Şyh Galip,





“Bir şulesi var ki şem-i canın





Fanusuna sığmaz asumanın” diyor.





Kendi güzelliğimizi, kendi sırlı yaratılışımızın, içimizdeki esrarengiz oluşumun farkına varabilmek için gecelerimizi iyi değerlendirelim. Bir daha dünyaya gelmeyeceğiz. Reenkarnasyon bir uyuz tesellisinden başka bişey değil. Koskoca bir palavra. Dünyada ne kadar yaşarsak o kadar zaman çok kıymetli. Değil saatlerimizi, dakikalarımızı bile değerlendirelim. O kadar güzel yaşayalım ki hayatımız şiirle dolsun. Kendimiz bir şiir olalım.





Selam, sevgi ve saygı ile.





Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Aziz Ruhları Şad Olsun.


Himmetleri Üzerimize Olsun.

 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]