Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayatımızı söke söke, yırta yırta kazanacağız.
Gönderen : Derya
Tarih : 1/27/2017 10:44:26 AM


.


Sayın Sabri Hocam,
Ben 1 yıllık evli bir bayanım. Esimle tavsiye üzerine evlendik. Allah rızasını için evlendim Allah'tan korkan dini görevlerini yerine getiren bir insandı ret edecek bir şey bulamadım Allah'tan korktum. Ama esim çok titiz çok baskıcı bir insan. Ev isine devamlı karışıyor ince detayları araştırıyor bana düzensizsin diyor. Bütün günümü sorguluyor. En ufak şeyleri sorun yapıyor. Değmeyecek değersiz şeyler için beni kırıyor bana küsüyor. Beni her zaman haksiz çıkarıyor hata yapsa da beni suçluyor. Ben onunla bas edemiyorum söyleyecek söz bulamıyorum. Beni gezmeye götürmüyor isten gelince TV nin karşısına geçip benimle ilgilenmiyor. Ondan sadece ilgi sevgi istediğimi söylüyorum sende benim istediklerimi yap ondan sonra diyor. Temizliğe düzene önem veririm diyor. Temizim bende görevlerimi yerine getiriyorum ama esim yanımdayken onunla ilgilenmek istiyorum o da başka şeyler yap benim için daha önemli diyor. Manevi baskısı var üzerimde. O haksiz olsa da ben ondan hep özür diliyorum küs durmak istemiyorum. Ama artik dayanamıyorum. Anlaşamıyoruz çok farklı düşünüyoruz hiç yapıcı değil esim. Benim ruh halim çok bozuldu hep ağlıyorum artik ayrılmak istiyorum çünkü esim kıymetimi bilmiyor iyi taraflarımı hiç görmüyor. Bana yârdim edin lütfen


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Derya Hanım,


Kıymetli yavrum, senin mailinin arabesk türkülerden hiç farkı yok. Sanki bu maili Müslüm Baba yazmış. Sanki Orhan Gencebay yazmış. Yavrum, senin yerinde ben olsam, söke söke yırta yırta kendimi kabul ettiririm. Evimin, mutfağımın, tuvaletimin laboratuardan farkı kalmaz. Bir kibrit çöpü kadar evde dağınık bir şey bırakmam. Halılarımı yeni alınmış gibi pırıl pırıl bir hale getiririm. Öyle elektrik süpürgesiyle temizlik olmaz. Temizlik silerek olur. Sonra kocamın önüne öyle yemekler koyarım ki hiçbir restoranda o kadar nefis, güzel yemek bulamaz. Sonra muntazam ibadetimi yaparım. Sonra kültürümü artıracak kitaplar okurum. Bu kitaplardan güzel cümleleri, güzel pasajları kocama okurum. Sonra klasik müzik kasetleri alırım, onları dinletirim. Sonra resim çalışırım. Önce bir resim defteri, bir resim kalemi alır, desen çalışırım. Çevrede ne varsa bardak, fincan, çaydanlık, vazo, onların desenlerini çizerim. Bunları eşime gösteririm. Sonra da derim ki “Seni çok, ama pek çok, ama ölesiye özledim. Seni görmek için kalbim titredi.” Ve ona bu sözlerden sonra güzel şiirler okurum. Bütün bunlardan evvel kocamın geleceği zaman saçlarıma yeni bir şekil veririm. Değişik minicik küpeler takarım. Her gün ayrı bir fular bağlarım. Ve onu görülmemiş bir heyecanla sımsıkı kucaklayarak karşılarım. Bütün bunlardan sonra bana boş verecek bir herifi hayal bile edemem. Sen ne yapıyorsun, bunların hangi biriyle meşgulsün? Müslüm Baba nağmeleriyle erkek kalbi kazanılmaz. Erkek kalbi aşkla, heyecanla, çalışmayla alın teri dökerek, kafa yorarak kazanılır. Arabesk düşüncelerle, senin yaptığın davranışlarla dünyanın en munis, en yumuşak, en efendi erkeği bile çileden çıkar.


Bak yavrum, ben sana hayatın gerçek yüzünü gösteriyorum. Ay, bu Sabri Baba da ne anlayışsız insan. O da beni anlamadı, diye Orhan Gencebay nağmeleri söylemeye devam edersen hayat sana ebediyyen gülmez. Hayat öyle davrananlara hiçbir zaman yüz vermez.


Değerli yavrum, hayatımızı, tekrar ediyorum, söke söke, yırta yırta kazanacağız. Bu böyle. Takdir senin.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla...


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]