.
Efendim,
Bu sefer size yüce Allah'tan hayırlar dileğimi başa yazmak istedim. Çünkü sağolun hemen bekletmeden verdiğiniz cevapları okudum ve aklıma ilk gelen dua oldu. Burası bir hayat okulu ve siz onun öğretmenisiniz. Her yazdığınız yazıyı çok dikkatle okuyorum ve tavır alıyorum. Hep beraber dik duruyoruz efendim. Ben birey olarak bana verilmiş hakların ve kendi çabamla kazandıklarımın da sonuna kadar mücadelesini vereceğim efendim. Bunu en kolay burdan internetten yapıyorum. Dünya küçük bir memleket artık. Hoşuma giden ve gitmeyen şeyleri ilgili yerlere bildiriyorum. Hani deniz yıldızı hikayesi vardır. Sahilde bir çocuk karaya vurmuş yüzlerce deniz yıldızını yaşamaları için tek tek tekrar denize atmaktadır. Arkadaşı sorar ona Ne yapıyorsun çaban boşuna tek tek bunları atmakla bitiremezsin, boşuna yoruluyorsun onlar ölecekler der, hepsini kurtaramazsın. Fakat çocuk onu dinlemez ve onları tekrar denize atmaya devam ederken elindekini göstererek "ama bunun için farketti" der."
Burdan yazı yollamak her ne kadar donkişot gibi yel değirmenlerine karşı savaşmak gibi de olsa, ben de deniz yıldızını atan çocuk gibi "olsun benim için farketti" diyorum. Taşı delen suyun çokluğu değil az da olsa devamlı olmasıdır hesabıyla birey olarak neler yapabilirimin hesabını tutuyorum. Bu sitede de çok güzel şeyler yapılıyor. Güzel insanların temiz yazılarıyla sizin yanıtlarınızla hayatı yeniden şekillendiriyoruz. Temiz bir dünyada yaşıyoruz burda. Sırtını menfaate değil Hak'ka dayamış olarak. Sağolun hep sağlıklı olun inşallah.
Küçükken en etkilendiğim masal bir uçan halım olsa da tüm dünyayı gezsem di.ama o zamanlar dünya gözümde bugünkü kirletilen dünyadan çok başkaydı tabiki.Bu sabah tv haberlerini izlerken kameralarla yapılan geziler bana uçan halıdaymışım hissini verdi. Ama hemen inmek istedim o halıdan. İki haber beni mutsuz etmeye yetti de arttı bile.Daha fazla uçmaktan vazgeçtim ve kapattım Tv yi. Buraya o haberleri taşıyarak kirletmek istemedim. Onun için yazmıyorum. Ama gazetelere okuyucu köşelerine düşüncelerimi yazacağım.
Bugün yolu karşıya geçerken yolda bir güvercin ölüsü gördüm. Trafikte akıp gidiyordu. Herkes geçip gidiyoruz.Ben de bir iki adım attım geçtim ama hemen geri döndüm "arabalar onu tamamen ezmemeli" dedim. Elimle değemedim ama ayağımla asfalt kıyısına ittim.Akan trafik de biraz beni bekledi.Ölüsünün hani derler ya kuş kadar hafif diye çok hafif olduğunu farkettim. Can nın ağırlığı var demek ki diye düşündüm. Ayağımla iterken bir pamuk yığınını itiyorum sandım. Ürperdim. Birkaç tüyüde uçtu. Geride birkaç damla kan pıhtısı kaldı. Akşam karanlığında gizlice ağladım. Oraya nasıl düşmüş olacağını anlayamadım. Ama sonra düşündüm ki o benim sınavımdı. Onu orda bırakıp gitseydim büyük bir saygısızlık etmiş olacaktım. O var edilmişti. yaşamıştı pamuk gibi hafif olmasına rağmen bu dünyada hala bir yer işgal ediyordu.Bu konu üzerinde sayfalar dolusu yazabilirim. onun için burda nokta koyuyorum. Eğer ruhunuz inceliyorsa, farklı bakış açınız oluşuyorsa ve de siz de bunun farkına varıyorsanız sizi birşeyler etkileyip değişiyorsunuz demektir. Sizin her zaman söylediğiniz "kötüyle uğraşmaktan vazgeçin siz iyinin, güzelin, temizin yanında olun içinizde inşirah oluşur zamanla dediğiniz" geldi aklıma.
İnşallah böyle oluyordur. Sadece kendim için değil bütün mevcudat için dua ediyorum.
Uçan halıma biniyorum yeniden, biliyorum ki bir yerlerde güzel, temiz insanlar var. Onların güzel bir klavuzları var. Halımı gönül sohbetleri ülkesine gelince durdurup pike inişe geçiyorum.Yere serip, elime de ney' imi alıp dinle ney'den diyorum............
Rabbimin nimet verdiklerinin yolunda yaşatması, gazaba uğramışların değil duasıyla .... Hayırlı geceler efendim. Sonsuz hürmetlerimle............
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Hatice Hakeri,
Efendim, inceliklerle dolu mailiniz bizi mutlu etti. Her satırında içten gelen hassasiyetiniz ortaya çıkıyor. Bu mailiniz bana Peygamber Efendimizin bir Hadis-i Şerifini hatırlattı, “İçinizden her kim artık iyi adam kalmadı, ortalık hep kötü insanlarla doldu derse bilsin ki nas’ın en şerlisi odur” diyor. Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde
“İnsan tükenmez”
der. Önemli olan istikametimizi hep iyi olana, güzel olana, temiz, asil, büyük ve yüce olana çevirebilmek. Hep hayrı görenlerden, hayrı konuşanlardan olabilmek. Kötü olanı, kirli olanı olduğu yerde bırakmak, ona bulaşmamak en iyisi. Ne yazık ki gazetelerimiz ve televizyonlarımız hep kötü, kirli, çirkin, müstehcen, müstekre haber ve görüntüleri vermekte adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Söylediğinizde tepkileri hep aynı oluyor, “ne yani diyorlar, bunlar yok mu? Biz uyduruyor muyuz? Tamam kardeşim onlar var ama hayatta çok güzel şeyler de oluyor. Şu memlekette yürekleri en temiz, en halis sevgilerle dolan, hizmet edebilmek, iyilik yapabilmek için çırpınan nice insanlar da var. Ve onların ortaya koydukları birbirinden güzel insanlık örnekleri de var. Neden onları da yazmıyor, söylemiyorsunuz? Siz yanlız şerri söylemeye mi memursunuz, dediğiniz zaman cevap veremiyorlar.
Efendim bütün mesele yaşadığımız hergün iyi adına, güzel adına, insanlık adına ortaya güzellikler koyabilmek. Zaten insan ancak bunları yaptığı zaman mutlu ve huzurlu olabiliyor. Aksi mümkün değil. Size huzur dolu, mutluluk dolu, güzellik dolu günler diliyor selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...