.
O zaman insanın kaderi daha doğarken belli oluyor diyebilir miyiz? Ailesinden iyi bir dini ve ahlaki eğitim alanlar ve iyi bir çevrede yetişen insanlar daha şanslı olmuyor mu?
Aynı şekilde insan dinini seçerken çok büyük oranda ailesinin ve yakın çevresinin dinini seçiyor.Dinini sonradan değiştiren insanlar genel toplum içinde sadece istisna.O zaman dinimizi de belirleyen ana unsur bizim doğduğumuz çevre değil mi?
Sevgi ve saygılarımla
Müjde Bayraktar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Müjde Bayraktar,
Kıymetli yavrum, söyledikleriniz bir yere kadar doğru sayılabilir. Ama siz siz olun insanlar hakkında hüküm verirken genel yargılardan kaçının. Ne olur bu sözlerime dikkat edin. “Bunlar edebiyattır” diyen kimseler gibi kırıcı ve incitici olmayın. Bugüne kadar Peygamberlerin dışında hiç bir bilim adamı, düşünce adamı, sokak adamı insanlar hakkındaki yargıılarında tamamen isabetli olamadılar. Çünkü, insan ruhunun akıl almayacak kadar ince nüansları var. Binbir değil, milyarlarca, trilyonlarca etken bir araya geliyor insandaki değişik ruh halleri ortaya çıkıyor. Ne olur tekrar tekrar rica ediyorum, genel yargılardan kaçının. Öyle yanılırsınız ki parmağınızı ısırırsınız. “Yandım Allah” diye feryad edersiniz. Değil insanlar, değil hayvanlar, bitkilerde bile öyle ince nüanslar oluyor ki. Bu gece Çekmeköy’de bir muhterem ailenin evinde misafirdim. Yemekten sonra meyve geldi. İlk defa görüyorum, adı Hatay şeftalisi imiş. Görseniz ilk bakışta yamrı, yumru, çarpık, çurpuk, yamyassı bir meyve. İnsan manavda bedava bulsa alıp evine getirmez. Ev sahibi ısrar etti. “efendim”, dedi, “bir tadına bakın”. Şeftaliden bir parça aldım. Nezaketen yedim. Aman Yarabbi, ağzıma inanamadım. Akıl almaz güzellikte bir şeftali. Hayatımda bu güne kadar böyle muhteşem bir meyve görmedim. Kıymetli yavrum, bu sadece minicik bir örnek. Bahis konusu olan insan ruhu olunca yanılma oranı o nispette artıyor. Okuduğum hukuk fakültesinde beni en çok etkileyen insan kapıcı İrfan Efendi oldu. Otuz dokuz yıl görev yaptığım ve Danıştay üyesi olarak emekli olduğum yerde beni en çok etkileyen, odacı Hüsamettin Efendi oldu. Kendi zamanının kutbu, Ahmed Kayhan Hazretleri hayata hamal olarak başlamış, bahçıvan olarak bitirmişti. Sizden tekrar istirham ediyorum. İnsanlar hakkında genel yargılara varmayın. Her insanı apayrı bir dünya olarak kabul edin. Ve yaşadığınız sürece son nefesinize kadar tükenmeyen bir enerjiyle, bitmeyen bir sabırla elinizden geldiği kadar insanı anlamaya, çözmeye çalışın. Söyleyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...