PEYGAMBERLERİN HAYATLARINDAN GÜNLÜK HAYATIMIZ İÇİN DERSLER
Kuran-ı Kerim, kendisine samimiyet ve ihlasla yönelenler için çok büyük dersler veren en büyük hidayet kaynağıdır. Kuran-ı Kerim'de yer alan pek çok ibret tablosu içinde Peygamberlerin hayatı ve başlarından geçen hadiseler önemli bir yer tutar ve bunlar bizlere tekrar tekrar hatırlatılır. Bu tekrarların verilmesindeki amaç, geçmişte Allah yolunda yaşayan bu büyük insanların karşılaştıkları zorluklar ve sıkıntıların bizim başımıza geldiğinde aynı tavrı bizim de göstermemiz için adeta bilinçaltımıza kazınmak istenmesidir. Allah'ın bizlere vermek istediği mesajları anlamak ve bunlardan hakkıyla istifade etmek için Allah Resullerinin hayatını doğru anlamak zorundayız. Öyleyse gelin, biz Kuran-ı Kerim'de adı geçen bazı Peygamberlerin şahsında verilen en temel mesajları birer cümleyle de olsa anlamaya çalışalım:

Hz. Âdem: Eğer bir gün Allah’ın koyduğu sınırları ihlal eder de sürçersen, sakın hatanda ısrar etme, hemen günahını itiraf et ve tevbe et. Allah’ın mağfiretinin sınırsızlığını hiçbir zaman unutma.

Hz. Nûh: Eğer bir gün karada gemi yapmak zorunda kalırsan ve herkes seninle “hani bunun denizi” diye alay ederse, sen yalnız kalsan bile tahtalara çivi çakmaya devam et; yeri ve zamanı gelince Allah denizi senin ayağına getirecektir.

Hz. Sâlih: Eğer bir gün içinde bulunduğun toplum, kamu malını yağmalarsa , Allah’ın dokunulmaz kıldığı şeylere el uzatırlarsa; sen Salih gibi dosdoğru ol. Onlar dağların içlerinde kendilerine sağlam saraylar bile yapmış olsalar, Rabbinin azabından kaçamayacaklardır.

Hz. İbrahim: Eğer bir gün en yakın akrabalarınla karşı karşıya gelsen bile, sen İbrahim gibi ol, ateşe atılsan bile yalnız Allah'a güven, göreceksin o ateş sonunda sana serin ve selamet olacaktır.

Hz. İsmail: Eğer bir gün Allah için boynunu keskin bıçağın önüne uzatmak zorunda kalırsan, bundan geri durma. Sen de İsmail gibi teslim ol; göreceksin ki, teslimiyet, kurtuluştur.

Hz. İshak: Eğer bir gün elindeki tüm imkânlar tükenirse, yani bıçak kemiğe dayanırsa yine de sen “imkânım yoktu” deme. Unutma ki, iman en büyük imkândır. O oldu mu, gün gelir, yaşlı ve kısır bir hanımdan insanlığa ihlâsı öğretecek bir İshak doğabilir. O halde sen hedefe varmaya bak ve yoluna devam et.

Hz. Lût: Eğer bir gün dünya ahlaksızlıkta sınır tanımaz bir hale gelirse, her türlü çirkinlik ve ahlaksızlık doğruymuş gibi takdim edilmeye başlanırsa; sen Lût gibi ol. Allah’ın sınırlarına riayet et ve o hudutları çiğneyenlerden yüz çevir. Unutma ki Allah sana kesinlikle bir çıkış yolu gösterecektir.

Hz. Yakub: Eğer bir gün çok sevdiğin Yusuf’unu kaybedersen, yapacağın iş güzelce sabretmektir. Kaybettiğin Yusuf bile olsa, asla Allah’a olan teslimiyetini ve ümidini kesme. Allah, gören gözlerini senden alsa bile, kilometrelerce uzaklardan Yusuf’un kokusunu alacak ve bir gün ona kavuşacaksın. O halde sen, kaybettiklerine değil; kazandıklarına bak ve yoluna devam et.

Hz. Yusuf: Eğer bir gün kardeşlerinin kıskançlığına uğrar da kuyulara atılırsan, eğer bir gün kuyulardan bulunur, pazarlarda birkaç değersiz dirheme köle olarak satılırsan, eğer bir gün saraylarda Züleyhaların şehvet dolu ellerinin muhatabı olursan, eğer bir gün saraylardan zindanlara düşersen; sakın bunlardan herhangi birine takılıp kalma, sadece Allah'a teslim ol. Unutma ki, Yusuf’u kuyudan iktidara taşıyan ilahi irade, bir gün seni de layık olduğun makama eriştirecektir. Eğer bir gün sen de kardeşin Yusuf gibi iktidarın iplerini elinde tutarsan, onun gibi davran ve karşında senden af dileyen tüm kardeşlerini bağışla.

Hz. Musa: Eğer bir gün firavunların zulmü anaların rahimlerine kadar ulaşırsa; “artık bu iş bitti, bundan sonra hiçbir şey olmaz” deme. Allah firavunu yok edecek çocuğu sarayın da firavuna büyüttürecektir. Eğer bir gün Musa gibi istemeden bir cana kıyarsan, sen de onun gibi öyle bir tevbe et ki; Allah, suç işlediğin o eli tertemiz yapsın ve bakanların gözlerini kamaştırsın. Eğer bir gün firavunun ordularıyla karşı karşıya kalırsan, sen sadece Allah’a güven; göreceksin ki, Allah onların hepsinin oyunlarını bozacak ve seni denizlerin ortasından geçirerek selamete çıkaracaktır.

Hz. Davud: Eğer bir gün Davud gibi davalara bakan bir hâkim olursan; sakın yargısız infaz yapma, gerçek adaletin gerektirdiği şekilde hükmet. Adalet, Hakk davasının amacıdır. Öyleyse sen de bu amaca hizmet et ve adaleti hayatının temeline yerleştir.

Hz. Süleyman: Eğer bir gün Süleyman gibi hükümranlık, servet, güç ve iktidar ellerinin arasına bırakılırsa ve bunlarla sınanma durumunda kalırsan; Malikü’l-Mülk’ün kim olduğunu asla unutma. Bu dünyada sana bahşedilen her şeyin bir emanet olduğunun bilincinde ol. İktidarın ve gücün dünyanın tamamına sahip olsa da, hiçbir şeyin sana sahip olmasına izin verme.

Hz. Eyyûb: Eğer bir gün Eyyûb gibi, sana verilen büyük sıkıntılarla imtihan edilirsen; tavrın sadece sabır olmalıdır. Sabretmek Allah yolunun azığıdır. Sabretmek başarının anahtarıdır. Sabrın sonu ise selamettir.

Hz. İsa: Eğer bir gün İsa gibi sen de Allah yolunda revan olursan; “Allah’a giden yolda kim bana yardımcı olacak?” dediğinde; göreceksin ki, Allah sana hiç ummadığın yerden yardımcılar nasip edecektir. Eğer bir gün etrafındakiler seni övmekte aşırı giderse sen sadece tevazu kanadını indir. Unutma ki sendeki bütün iyilikler sadece Allah'ın dilemesiyle olmuştur. Eğer bir gün sen de, İsa gibi ihanetlere uğrarsan; sadece Allah'a güven. Allah seni hiç ummadığın makamlara alıp, yükseltecektir.

Hz. Muhammed S.A.V.: Allah'ın, Habibim dediği, Resullerin sonuncusu ve en büyüğü şüphesiz çok büyük bir ahlak üzerinedir ve tüm Resullerin güzelliklerini ve ahlakını Kendisinde toplamıştır. O'nun her hareketi, her sözü bir ibret ve ders niteliği taşır. Kainatın en büyük insanını çok iyi tanımaya ve anlamaya çalış. Her sıkıntıda ve zorlukta O'nu en büyük yardımcın bulacaksın.

 

Selamlar saygılar sevgiler.