Sayın büyüğüm hayırlı günler dilerim, size ve siteniz mensuplarına merhaba,
Size bir sorum olacak izninizle. Bugün gerek medyada gördüğümüz kadarıyla, gerek çevremizi incelediğimizde bazı insanlar görüyoruz, bazı sanatçılar vs. Hepsi aslında manevi duygulardan uzak olmakla birlikte çok mutlu bir yaşantı sürüyorlar ve bu duygulara bir ihtiyaç hissetmiyorlar. Onları hep mutlu ve neşeli görüyoruz. Ama sanki burada bir çelişki var gibi. Acaba bu gözlemlerimizde yanılıyor muyuz, sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir acaba? Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Selam, sevgi ve hürmetlerimi sunarım.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, kusura bakmayın yanılıyorsunuz. Hem de dört dörtlük. Bir insanın gerçekten mutlu olmasıyla, huzurlu olmasıyla elaleme karşı diye, dosta düşmana karşı diye böyle görünmesi kesinlikle aynı şeyler değildir. Onlar sürekli sahte tebessümleriyle mutluluk rolü oynayan birtakım yaratıklardır. Mutluluğun da, huzurun da tıpkı tabiat kanunları gibi belli, değişmeyen kanunları vardır. Bunun sahnesi olamaz. Muayyen sebeplerden muayyen neticeler hasıl olur. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde
“Yaşama sevinciyle unutulmuyor keder”
der. O insanların gözlerine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. Şimdilik bu kadar. Siz, zeki, hassas bir insansınız. Ne demek istediğimi anladığınızı sanıyorum. Arzu ederseniz bu konuyu daha sonra detaylara inerek görüşebiliriz.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.