HATIRALARDAN...
Rana Hanım ile nikahımız oldu, sonra annemlerin evine geldik. Rahmetli Rana Hanım’ın ve benim bazı yakınlarımız, aile dostlarımız ile beraberce bir yemek yenildi, dualar edildi. Sonra Çavuşoğulları camiinin imamı Rıza Çöllü Hocaefendi geldi, nikahımız kıyıldı. Sonra vedalaşarak ayrıldık. Yeni evimize gittik. Kapıdan içeri girerken bir sözleşme yaptık. “Bak, Rana” dedim, “şu andan itibaren yeni bir hayat başlıyor. Bundan böyle bu evde ne senin dediğin olacak, ne benim dediğim olacak. Allah’ın ve Peygamberin emirleri neyse o geçerli olacak” dedim. Ve tarihte bir örneği görülmemiş muhteşem bir evlilik böyle başladı. Kırk dört yıl bir masal, bir aşk rüyası yaşadık. Sadece sevdik ve sevildik. En ufak bir kavgamız, münakaşamız olmadı. Kırkdört yıl içinde bir kere bile para lafı edilmedi. Bir kere bile ne yiyeceğiz diye düşünmedik, Allah ne verdiyse şükrederek onu yedik. Ve kırkdört yılın sonunda Rana Hakka göçtü. İki kişilik mezar yaptırdım. Yakınlarıma söyledim, Hakka göçünce beni Rana’nın yanına gömün dedim. İnşallah nasip olur. Tek düşüncem, mana aleminde de Rana ile beraber olmak.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.