Sabri Tandoğan Efendi Hz:
− Fevkalâde iyi anlaşırlardı. Annem 1969-1981 yılları arasında bizimle oturdu. Bir tek gün bile Rânâ Hanım ile münakaşaları olmadı. İki taraf da haddini bildi. Annemle babaannemin ilişkisi de tarihte eşi görülmeyecek kadar muhteşemdi. Babaannem, hangi durumda olursa olsun, elleri hamurda da olsa, annemin işten geldiğini duyunca hemen yerinden ayağa kalkar, “Hoşgeldin Sebihanım” derdi. Annem de onun ellerine sarılırdı. Sonraları annem de Rânâ geldiğinde ayağa kalkardı.
− Olmazdı ama farzedelim ki Rânâ Hanım, annenizle beraber oturmak istemeseydi, ne yapardınız?
Sabri Tandoğan Efendi Hz:
− Vallahi, her şey o anda biterdi. Annem romatizmalıydı. Kalkıp soba yakabilecek durumda değildi. Bu işleri hep babam yapıyordu. O nedenle babam vefat edince ben annemi yalnız bırakamazdım. O orada üşürken, ben evde rahat oturamazdım. Ayrıca annem öyle muhteşem bir insandı ki, onu hiçbir şeye değişmezdim. Ama bu anneden anneye değişir. Bazı arkadaşlarımın anneleri vardı kaprisli, hırçın, ille benim dediğim olacak diyen. O zaman kendine bakabilecek durumda ise, durum farklı olabilir. İlle benim dediğim olacak diyen Firavun gibi bir insanla, benim kim olursa olsun anlaşmam mümkün değil.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla...