.
Hayırlı akşamlar ve gönül dolusu sevgiler çok değerli sevgi babamıza ve gönül dostlarımıza...
Bu gece, sizlerle değerli eğitimci Sait Çamlıca'dan dinlediğim, öğrendiğim, şu çok değerli sözü paylaşmak istedim...
İçinde bulunduğumuz şu dönemde yaşadığım olayları düşündüğümde bu sözün güzelliğinin ve hakikatinin defalarca bu garip yolcuda vücut bulduğunu gördüm, görüyorum.
Sözümüz şu;
"İnsanı dert değil derdi dert etmek harap eder" gerçekten öyle!...
bana bir sene önce şu dönemde yaşadıklarımın başıma geleceğini ve karşılığında göstermekte olduğu davranışı sergileyeceğimi söyleselerdi inanamazdım herhalde. ama oldu... ve zahirde bakıldığında çok zor bir dönem içinde olmama rağmen içim huzurla dolu. Bu halimi de, yukarıdaki sözün hakikatini yaşamayı Allahın bu aciz kuluna nasip etmesine borçluyum. Çok şükür. Allah önce zorluklarda ona sığınmamı sonra sıkıntılı anımda sabretmemi ve akabinde elimdekilere şükretmemi nasip etti ve ediyor. Dolayısıyla dert sürekli beynimi ve kalbimi Allahın izniyle meşgul etmediği için beni harap etmiyor, edemiyor. O düşüncelere vesveselere itibar etmeyip onların cümlesinden Allaha sığınarak sıkıntılarımda arınıyorum. Allaha sığınabilmek öyle büyük bir lütuf ki, Allahım inşallah bizleri bir an bile bize bırakmasın ve cümlemizi iman nuruyla nurlandırsın inşallah (amin). Aslına bakarsanız değerli babacım ve sevgili gönül dostları sadece yukarıdaki söz değil beni manevi olarak besleyen. Büyük Allah dostu Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin sizin de sıkça bizlere aktardığınız şu dizeleri kalbime mühür gibi yazılmış adeta ve ne zaman içim sıkışsa bu dizleri tekrarlarken buluyorum kendimi...
işte o inciler;
Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler
Bir şeyi murad etme
Olduysa inat etme
Haktandır o reddetme
Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.
Değerli babacım, sevgi babacım. Bugün, Gönül sohbetleri incilerinin ilk cildi sevdiklerim vasıtasıyla bana ulaştı. inşallah yarın sabah okumaya başlayacağım, o kadar heyecanlıyım ki. İnşallah baş ucu kitabım olacak kitaplarınız. Sizin dualarınızla kitaplarınızdaki hakikatler ruhumuza ve kalbimize nakış nakış işlenerek bizde hal haline gelir inşallah. Bunun için sizden dua niyaz ediyorum babacım.
Gönül dolusu Sevgi ve Saygılarımla...
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın ‘Garip Yolcu’,
Kıymetli yavrum, önce seni yürekten kutlarım. Bir güzel sözü alıyorsun ve onu hayatında uyguluyor, yaşıyorsun. Bu ne güzel bir olay. Sonra gelelim ele aldığın söze. Değerli yavrum, dünyada dert diye birşey yok ki. Hepimiz her an imtihan içindeyiz. Biz bu dünyaya yiyelim, içelim, eğlenelim, göbek atalım, afra, tafra yapalım diye gelmedik. Adam olmaya geldik. Tabiidir ki tek istisnası olmadan insanlar imtihan edilecekler. Hepimiz için hayatın realitesi bu. Bu açıdan baktığımız zaman ortada dert diye birşey kalmıyorki. Nun neyini kafamıza takalım, dilimize dolayalım? Bizim ilkokul kıraat kitabında şöyle iki mısar vardı:
“Yüksel ki yerin bu yer değildir
Dünyaya geliş hüner değildir”
Allah cümlemize karşılaştığımız imtihanlardan başarıyla çıkmamızı nasibetsin.
Değerli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.