NE OLUR KÜÇÜK HESAPLARIN ÜSTÜNE ÇIKIP KAPILARIMIZI BİRAZ GÜZELLİKLERE ARALASAK..
Kıymetli yavrum,
Günlük hayatın, günlük dedikoduların, günlük küçük hesapların tortusu içinde bunalacağımıza azıcık gözümüzü güzelliklere çevirsek. Bir ayetin, bir hadisin başdöndürücü güzelliğini içimize sindirmeye çalışsak. Bir atasözündeki, güzel bir mısradaki ihtişamı hissedebilsek. Bir senfoniyi aşkla dinlesek, bir tabloya heyecanla, ürpererk bakabilsek, insan vücudundaki harikuladelikleri, Allah’ın mucizelerini ürpererek gözlemleyebilsek, Yunus’un
“Cümle yerde Hak nazır
Göz gerektir göresi”
mısraındaki ihtişamı sezebilsek. O zaman toz duman dağılır, kim atlı kim yayan anlayabiliriz. Ne yazık ki günümüz insanı binbir şartlanmalar, binbir önyargılar içinde aşktan uzak, estetikten uzak, incelikten uzak, edepten uzak, zarafetten uzak yaşıyoruz. Ve dolayısıyla kendi öz varlığımıza ihanet etmiş oluyoruz. Ondan sonra da para pul, mal mülk, makam rütbe, titir gibi bir takım zavallılıklara sığınarak kendi kendimizi tüketiyoruz. Hani biz bu dünyaya adam olmaya gelmiştik, hani yontulmaya gelmiştik, hani nefsimizi Müslüman etmeye gelmiştik. Nerede, nerede kaldı? Ancak Allah’ın seçkin kulları bu anlamsız, saçma sapan perdeleri ellerinin tersiyle iterek mana alemininin güzellikleriyle mest yaşayabiliyorlar.
Neden biz de onlar gibi olmayalım, elimizden tutan mı var?
Efendim, müsaade isteyerek huzurlarınızdan ayrılıyor, selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanını sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.