.
SABRİ BABA İLE SOHBET
KADIN RUHU VE ERKEK RUHU, KADIN ERKEK İLİŞKİLERİNDE İNCELİKLER
(Televizyondaki Çocuklar Duymasın dizisi ile alakalı konuşan bir Gönül Dostu, Haluk karakterinden bahsettikten sonra Sayın Büyüğümüzün fikrini soruyor.)
SabriTandoğan Efendi Hz- Onu ben pek tutmuyorum yavrum. Çünkü insanları anlamaya çalışmıyor. Onun kafasında soyut insanlar var. Reel insanlar yok. Mesela hanımı istiyor ki arada sırada bir hatrını sorsun. Arada sırada ona minicik de olsa hediyeler alsın. Bu normal bir kadının; duyan, düşünen, hisseden normal bir kadının en doğal hakkıdır yavrum. Ben mesela kırk dört sene içinde her gün Rânâ’yı telefonla, gündüz daha bu, mesai sırasında üç dört kere arardım. Ona şiirler okurdum, iltifatlar ederdim. Haluk’un hiç bu tarafları yok. Haluk senin kocan olsa sen bir ayda boşarsın. (Gülüşmeler…) Anlatabiliyor muyum, ben Haluk’u bunun için çok tutmuyorum. Güzel tarafları da var ama bu çok önemli bir şey. Yani Haluk kadın ruhundan hiç anlamıyor. Kadın ruhu beslenmek ister. Kadın ruhunun gıdası, bazılarının sandığı gibi ne kaloridir, ne vitamindir, ne şudur ne budur. Kadın ruhunun gıdası iltifattır, güzel sözdür, ilgidir, aranmaktır, hatrının sorulmasıdır. Ve en mühimi, günde en az bir kere ona (Sayın Büyüğümüz sesini kısarak) “Seni Seviyorum” demektir.
Bir Gönül Dostu- Birine fazlaca seni seviyorum denirse sıkılma gibi bir şey olmaz mı?
SabriTandoğan Efendi Hz- Olmaz. Olmaz.
Başka Bir Gönül Dostu- Efendim peki aynı şekilde erkeğin ruhunun gıdası var mıdır?
SabriTandoğan Efendi Hz- Vardır. (Soruyu soran Gönül Dostu merakla nedir diye beklerken)
SabriTandoğan Efendi Hz: Güzel yemeklerdir. (Gülüşmeler…) Şaka söylüyorum tabi.
Bir Gönül Dostu- Efendim kitaplarınızda geçiyor; şöyle yazmışsınız: “Shakespeare diyor ki, ‘En güzel aşk sözleri fısıldayarak söylenir.’”
SabriTandoğan Efendi Hz- Evet yavrum. Ben de demin onun için fısıldayarak söyledim.
Aynı Gönül Dostu- Efendim bu sessiz söylemekte ne gibi bir hikmet var?
SabriTandoğan Efendi Hz- Onda bir sır var yavrum. O söz doğrudan doğruya onun ruhuna gidiyor kulağından evvel.
Aynı Gönül Dostu- Yani iyice dikkati çekiyor dinlemesi için değil mi Efendim?
SabriTandoğan Efendi Hz- Tabi.
Efendim erkek beklemez mi aynı ilgiyi? Siz günde belki üç kere Rânâ Anne’yi arıyordunuz. Rânâ beni niye aramıyor dediğiniz olmadı mı?
SabriTandoğan Efendi Hz-Hiç olmadı yavrum. Çünkü biliyordum ki Rânâ bütün varlığıyla, bütün ruhuyla beni seviyor. Yalnız şu var: Burada kadın erkek yaratılış özelliği ayrı. Kadını kulaktan güzel sözlerle besleyeceksin. Bu kadına has bir şey.
Bir Gönül Dostu- Efendim, demin yaratılış özelliklerinden bahsediyordunuz da kesildi, tamamlayamadık. Rica etsek bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?
SabriTandoğan Efendi Hz- Erkek için görsellik, dış görünüm çok önemli. Mesela bazıları derler ki aman benim için şişman-zayıf hiç önemli değil, işte huyu güzel olsun filan. Bunlar edebiyat yavrum. İstisnasız her erkek için ilk aranan özellik görselliktir. Yani her erkek, anormal olmadıkça, şöyle dal gibi vücudu olan bir hanımı olsun ister. Bu realite yavrum. Ama bazı erkekler, her konuda olduğu gibi burada da riyâkârlık yapıyorlar. Bizim için diyorlar hiç görsellik önemli değil, şişman olmuş, zayıf olmuş, şu olmuş, bu olmuş. Bunlar edebiyat. Her erkek Evliya da olsa, Peygamber de olsa, böyle incecik bir hanımı olsun ister. Kalem gibi. Bu iş böyle yavrum.
Kadın için erkeğinin tabi mütenasip bir vücudu olması aranan bir özellik ama şart değil. Mesela bir kadın, göbeği olan bir erkeği de sevebilir. Bir kadın ensesi kalın bir erkeği de sevebilir. O da mümkün. Ama kadın için asıl olan, dikkat edin buna, kadın kulağından yakalanır. Onun ruhuna kulağından inilir.
Güzel sözler, tatlı sözler, güzel iltifatlar. Yani özeti şu: Erkek için öncelikle önemli olan görsellik, kadın için işitme.
Bir Gönül Dostu- Bir şey sorabilir miyim Efendim? Bir insanın karşı cinsten birine hayranlık duyması günah mıdır?
SabriTandoğan Efendi Hz- Haa, çok güzel bir soru. Bu sorunun cevabı ikiye ayrılır yavrum. Eğer bu hayranlık sırf onun vücuduna, bedenine, gözlerinin güzelliğine, kollarının-bacaklarının güzelliğine duyulan bir sevgiyse bu günahtır, yasaktır tabi yavrum. Ama, mesela ben Sâmiha Ayverdi’ye ölesiye bir saygı duydum. Ama Allah şahittir, Allah şahittir, melekler şahittir, bir saniye aklıma başka bir şey gelmedi. Bunu Rânâ da biliyordu. Sonra Rânâ da Sâmiha Hanım’a aşık oldu. Şimdi burada ilâhi bir sevgi var. Bunları ayırmak lazım birbirinden.
SabriTandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.