.
Merhaba hayırlı günler,
Sizin bir gönül adamı olduğunuza ınanan bırıyım. Sızınle bır sey paylasmak ıstıyorum. Efendım ben 6 aydır bir kız arkadasımla ciddi bır sekılde konusuyorum, evlenmeye karar verdık. Bazı engeller karsımıza cıktı, devamlı onun aılesı yonunden. Bırbırımizı cok sevıyoruz, istetmek ıcın gıttiğimizde “evi var mı” dıye sordular, “yok” deyınce olmaz dediler, vermek ıstemiyorlar. Kız da onları kırmak ıstemiyor. Onların da ıstedığı olsun dıyor. En sonunda bana kadar soz verdiği halde “artık olmayacak” dedı ve bıtırmek ıstedı. Ben bıtırmek ıstemiyorum, sonuna kadar gotureceğim, çünkü cok zor yapamıyorum kötü şeyler yaparım dıye korkuyorum. Bır baskasına verırlerse o zaman cok kotu seyler olacak. Onu da üzmek ıstemiyorum ama ne yapıcağımı bılmiyorum. Bır çıkar yol bulamadım. Hergün namazda dua edıyorum olur inşallah diye. O, “artık olmaz” dıyor, “ben de ıstıyorum ama beni anla” dıyor. Belkı sıze gelen sorularla alakalı bırsey degıldı bu ama bana bır yol gosterırseniz cok mutlu olurum. Allah'ın selamı üzerinize olsun. Hayırlı günler.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Hasan Bey,
Kıymetli yavrum, derhal bu kızdan alakanı kes. Ondan sana hayır gelmez. Onun ailesi materyalist, mala tapan, paraya tapan, adi, aşağılık insanlar. O senin ayılıp bayıldığın kız da ciğeri beş para etmez köle ruhlu, uşak ruhlu, şahsiyetsiz biri. Yavrum, böyle sevgi olmaz. O sevgini içine göm. Yemin ederim ki bu evlilikten hayır gelmez. Bu kadar aileden gelen manyakça bir talep karşısında sevdiğini söylediğin kızın bir uşak gibi, bir köle gibi, sizi almayacağız diye dayatan Avrupa birliği karşısında ayakkabı altı yalayan ille alın diye yalvaran sözde politikacılar gibi tavır alışı asla asla asla affedilemez.
İlkokulda talebeydim. İkinci sınıftaydım. Radyodan (ki o zaman televizyon yoktu) bir şarkı dinliyordum. Şöyle diyordu:
“Seviyor seni gönlüm
Olsan da bir yüz karası”
Hayretler içinde kalmıştım. Anneme döndüm, “Anneciğim”, dedim, “bu ne biçim aşk, böyle adi, aşağılık, şerefsiz bir aşk olur mu? Utanç duydum”. Rahmetli annem, “Haklısın yavrum” dedi. “Bu sözleri söyleyen senin sandığından da daha adi bir adam”.
Bilmiyorum yavrum, bugüne kadar çevremde gördüğüm evliliklerin çoğu bende sadece tiksinme, iğrenme hissi uyandırdı. Benim nazarımda evlilik bir aşk yuvası olması gerekirken gördüklerim sadece pislik yuvası. Lütfen, bu rezil evliliklere bir yenisini daha ilave etmeyelim.
Belki bana kızacaksın, belki küfredeceksin, o senin bileceğin iş. Ben sorduğun için söylüyorum. Yemin ederim ki bu evlilikten hayır gelmez. Böyle paraya tapan bir kız ailesiyle, böyle bir aileye tapan bir eş sana sadece mutsuzluk, huzursuzluk, sıkıntı, ıstırap, acı ve gözyaşı getirir. Çünkü siz evlendikten sonra da kızın ailesi aile hayatınıza müdahale ederek seni intihar çizgisine götürür. Rahmetli eşim Rana Hanım, evliliğimizin ilk yılında ailesinin manyakça bir müdahalesini görmüştü de aslanlar gibi kükremişti. Büyük sevgiler parayla, pulla, malla, mülkle aynı terazinin kefesine konulamaz. Konuluyorsa yemin ederim ki zaten ortada sevgi yoktur. Sevgisiz kurulan evliliklerin de içine sadece tükürülür. Hayat, yaşamak, evlilik sadece ama sadece aşkla başlamalı, aşkla bitmeli. Kıymetli yavrum, öyle bir evlilik yap ki orada aşksız bir lokma ekmek yenmesin. Aşksız bir yudum su içilmesin. Ben, Rana Hanımla kırkdört yıl evli kaldım. Bu süre içinde bir kere bile aramızda para sözü geçmedi. Sadece ama sadece birbirimizi sevdik, birbirimize saygı duyduk, birbirimize hayranlık duyduk. Vasiyet ettim, ölünce beni de Rana’nın yanına gömün dedim. Zaten mezarım da, mezar taşım taşım da hazır. Her gün dua ediyorum, “Allah’ım diyorum, aşkımız mana aleminde de devam etsin. Orada da dünya hayatında olduğu gibi birbirimizi ölesiye sevelim.”
İşte böyle yavrum, senin çok temiz, hassas, ince ruhlu bir insan olduğuna inandığım için bu satırları yazdım. Bir hatam olduysa özür dilerim. Kabul etmesen bile gönülden geldi diye hoş gör, olur mu?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...