Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Kadınlık Sanatı konulu sohbet notları.
Gönderen : Şahver Meral
Tarih : 4/1/2017 9:51:17 AM


.



Saygıdeğer büyüğüm 25/Nisan/2009 tarihinde YOYAV'da yaptığınız sohbetten alabildiğim notlarımı gelemiyenler için paylaşmak istedim.Gül ellerinizden öpüyorum.


KADINLIK SANATI



İnsanlık tarihinde böyle bir konferans verilmedi, hele bir erkek tarafından hiç verilmedi. Kadınlık sanatı denince akla gelen bunun doruğuna varmış olan Hz. Haticedir. Kadınlık sanatının en güzel örneği Resullah’ın eşi Hz. Hatice’dedir. Hz. Muhammed (S.A.V.) Hira dağında ‘’yaşam nedir, hayat nedir, bu dünyaya niye geldik’’ diye tefekkür ederken; Cebrail (A.S.) bir gün geliyor ve ona ‘’OKU’’ diyor. ‘’Yaradan Rabbinin Adıyla OKU’’. İşte Dünya kadınlık sanatının doruğu burada başlıyor. Peygamber Efendimiz, gelen bu ilk vahiyle hayret ve biraz da endişe içinde vücudunun titrediği ve bu nedenle eve gelip hemen yatağına uzandığında Hz.Hatice anamızdan üstünü örtmesini istemişti. Bunun karşısında Hz.Hatice anamız Peygamberimize “Korkma, Ben Sana inanıyorum” demiştir ve Peygamberimize inanan ilk kadın olmak lütfuna erişmiştir. Eğer günümüz kadını gibi davransaydı orda her şey biterdi.


Kadın ve erkek bir vücuttur. Pilin bir artı (+) bir de eksi (-) ucu vardır. Allahu Teala ilk önce Hz. Adem’i yarattı, yetmedi. Çünkü yalnızdı. Sonra Hz. Havva anamızı, Adem (A.S.)’a eş olarak yarattı. Kadın olmadan erkeğin anlamı yok, erkek olmadan da kadının anlamı yoktur. El ele verip hayatın bütün sevinçlerini ve üzüntülerini birlikte yaşayacaklardır. Kadın ve erkek birbirini tamamlayan varlıklardır. Üstünlük nefisten gelir, ne kadın erkekten üstün, ne de erkek kadından üstündür. Evlilikte ne kadının ne de erkeğin sözü geçmeli, evlilikte ‘’ALLAH’’ın sözü geçmelidir.


Erkek ve kadının arasındaki bütün kavgaların nedeni, nefstir. Kadın ve erkek bir araya geldiği zaman bir kompozisyon oluyor. Hayat da bir kompozisyondur, maddenin de mananın da yeri vardır. Bütün mesele bunların sentezini iyi yapmaktır, hayata bu şekilde bakmak gerekir. Kadın ilahi gücünü müsbet olarak kullanmalıdır. Yuvayı dişi kuş yapar. Hayatın ağırlık noktası kadındır. Türküde bile ‘’Ağlarsa anam ağlar gayrısı yalan ağlar’’ deniliyor.


İş sadece kadınla da bitmiyor. Erkek cephesinden ise ; Konya Ermenek’lilerin bir ata sözü vardır: “Erkek kapıdan içeri girerken öyle sevgi dolu, heyecan dolu, ışık dolu olmalı ki duvardaki duran saat bile çalışmalı” diye. Erkek, evlilikte daima aklın, dengenin, uyumun peşinde gitmelidir. Her konuda eşine yardımcı olmalıdır.


Kadını kadın yapan inceliğidir, nezaketidir, zarafetidir, kültürüdür, güzel sanatlara olan ilgisidir. Allahın ve Peygamberin yolundan dosdoğru olarak, gidelim, güzel sanatlarla ilgilenelim, hayatımızı güzelleştirelim.


Sabri TANDOĞAN EFENDİ HZ.
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]