Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Tek başına akıl ilahi sırları sezemez, algılayamaz.
Gönderen : Sabri Babadan
Tarih : 4/5/2017 12:04:58 PM


.


Kıymetli yavrum,
İlâhi emirleri, hükümleri anlama kabiliyeti akılda yoktur. Akıl insana doğru yanlış terazisi olarak verilmiştir ve sınırlıdır. Allah’ın sırlarını ve Allah’ın mâhiyetini tayin ve teşhis edecek hücre insan dima­ğında yoktur. Eğer yalnız akılla mesele halledilseydi, Allah ilâhi vahye mazhar olan peygamberlerini göndermezdi. Âlimler gelir, akılla sorunlar çözülürdü. Bu çok ince nokta nice insanın aya­ğının kaymasına neden oluyor. İlmin yeri ayrı, vahyin yeri ay­rıdır. Vahiy ışığı ile aydınlanmayan gönüller, ebediyen hüsran içinde kalacaklardır. Mânevi güzellikler, yücelikler akıl ile algı­lanamaz, anlaşılamaz. İnsan ruhunun derinindeki itikat cevheri karşısında akıl âciz kalır. Nice batılı bilim adamı, düşünür, fi­lozof, her şeyi aklın sınırları içinde çözümlemek sevdası ile, kendilerini helâke götürürler.



Yanlış anlaşılmasın. Biz akla karşı değiliz. Allah’ın bir ar­mağanıdır akıl. Nurdur, idrakin husulünü temin edendir. Ama her olayı, her durumu akıl ile açıklamaya kalkışmak, ancak ilâhi vahyin ışığı ile aydınlanacak gönül ve mânâ âleminin nice me­selelerini akılla hâl yoluna gitmek, insanın kendine ve çevre­sindekilere yapacağı bir büyük ihanettir. Mânevi incelikleri bil­meden, sezmeden, yaşamadan, mantık ve akıl ile onları zor­lamak, bugüne kadar kime ne kazandırdı? Ziya Paşa, “Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.” derken, olayı ne güzel anlatıyor.


Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatiha.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]