Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Lokman Hekimin oğluna nasihatleri.
Gönderen : Cahide
Tarih : 4/6/2017 8:50:38 AM


.


Saygıdeğer büyüğüm Sayın Sabri Babacığım ve Kıymetli Gönül Dostları!


Müsaadenizle bugün sizlerle Lokman Hekim’in Oğluna nasihatleri adlı bir yazıyı paylaşmak istiyorum.


Lokman Hekim'in oğluna nasihatlerinin bir kısmı şöyledir:


«Ey oğlum! Dünyâ derin deniz gibidir. Çok insanlar onda boğulmuştur. Gemin takvâ, yükün îmân, hâlin tevekkül olsun, umulur ki kurtulursun.


Ey oğlum! Âlimlere karşı öğünmek, akılsızlarla inatlaşmak ve meclislerde, toplantılarda gösteriş yapmak için ilim öğrenme! İhtiyâcım yok diyerek de ilmi terk etme.


Ey oğlum! Allah-u teâlâyı anan (hâtırlayan) insanlar görürsen onlarla otur. Âlim olsan da, ilminin faydasını görürsün ve ilmin artar, sen ehil isen sana öğretirler. Allah-u teâlâ onlara olan rahmetinden seni de faydalandırır. Allah-u teâlâyı zikretmeyenleri görürsen onlardan uzak dur.


Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın!O, her sabah zikir ve tesbih ediyor, sen ise uyuyorsun.


Ey oğlum! Seçilmiş kullara teslim ol, kötülerle dost olma.


Ey oğlum! İnsanlara iyilikleri emir ve nasîhat edip kendini unutma! Yoksa mum gibi olursun. Mum insanları aydınlatır, fakat kendini yakıp eritir.


Ey oğlum! Yalandan çok sakın! Çünkü dînini bozar ve insanlar yanında mürüvvetini azaltır. Bununla hayânı, değerini ve makâmını kaybedersin.


Ey oğlum! Kötü huydan, gönül dağınıklığından sakın. Sabırsız olma, yoksa arkadaş bulamazsın. İşini severek yap, sıkıntılara katlan. Bütün insanlara karşı iyi huylu ol.


Ey oğlum! Hep üzüntülü olma, kalbini dertli kılma. İnsanların elinde olana tamâ etmekten sakın. Kazâya râzı ol ve Allah-u teâlânın sana verdiği rızka kanâat et.


Ey oğlum! Dünyâ geçici ve kısadır. Senin dünyâ hayâtın ise azın azıdır. Bunun da azının azı kalmış, çoğu geçmiştir.


Ey oğlum! Tövbeyi yarına bırakma, çünkü ölüm ansızın gelip yakalar.


Ey oğlum! Sükût etmekle pişmân olmazsın. Söz gümüş ise sükût altındır.


Ey oğlum! Helâl lokma ye ve işlerinde âlimlere danış, işlerini nasıl yapacağını onlara sor.


Ey oğlum! Âlimler meclisine devâm et. Bahar yağmuru ile yeryüzünü yeşillendiren Allah-u teâlâ, âlimlerin meclisindeki hikmet nûru ile de müminlerin kalbini aydınlatır.


Ey oğlum! Amel ancak yakîn (Allah-u teâlâya olan ilim ve mârifet) ile yapılır. Herkes yakîni nispetinde amel eder. Amel noksanlığı, yakîn noksanlığından gelir.


Ey oğlum! Bir hatâ işlediğinde hemen tövbe et ve sadaka ver.


Ey oğlum! Ölümden şüphe ediyorsan uyku uyuma. Uyuduğun ve uyumak mecbûriyetinde kaldığın gibi, ölüme de mahkûmsun. Dirilmekten de şüphe ediyorsan, uykudan uyanma. Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da dirileceksin.


Ey oğlum! Helâl kazanç ile yoksulluktan korun. Yoksul kimse şu üç musîbetle karşılaşır: Din zayıflığı, akıl zayıflığı ve mürüvvetin kaybolması.


Ey oğlum! Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden selâmete erer, hayır söyleyen kâr eder, kötü konuşan günahkâr olur, diline hâkim olmayan pişmân olur.


Ey oğlum! Dünyâ malından yetecek kadarını al, fazlasını âhiret için hayra sarf et, Sıkıntıya düşecek ve başkasının sırtına yük olacak şekilde de tembellik etme.


Ey oğlum! Sakın kimseyi küçük görüp hakâret etme. Çünkü onun da senin de rabbimiz birdir.»


Lokman Hekim'in oğlu: «Babacığım, insanda hangi haslet daha iyidir?» diye sorunca, Lokman Hekim; «Temiz, hâlis din.» buyurdu. Oğlu; «Eğer iki haslet olursa?» diye sorunca Lokman Hekim; «Din ve mal»; oğlu; «Üç haslet olursa?» deyince Lokman Hekim; «Din, mal ve hayâ.» buyurdu. Oğlu, «Dört haslet olursa?» dedi. Lokman Hekim; «Din, mal, hayâ ve güzel ahlâk.» buyurdu. Oğlu; «Beş haslet saymak icap ederse?» diye sorunca; Lokman Hekim; «Din, mal, haya, güzel huy ve cömertlik.» buyurdu. Oğlu; «Altı haslet sayarsak...» deyince Lokman Hekim; «Ey oğlum! Allah-u teâlâ her kime bu beş iyi hasleti verdiyse, o kimse mümin ve muttakîdir. Allah-u teâlâ katında velî ve sevgilidir. Şeytanın şerrinden uzaktır.» buyurdu.


Oğlu: «Babacığım, insanda en kötü haslet hangisidir?» dedi. Lokman Hekim; «Allah-u teâlâyı inkârdır.» buyurdu. Oğlu; «İki olursa?» dedi. Lokman Hekim; «İnkâr ve kibirdir.» buyurdu. Oğlu; «Üç olursa?» dedi. Lokman Hekim; «İnkâr, kibir ve şükür azlığı.» buyurdu. Oğlu; «Dört olursa» dedi. Lokman Hekim; «İnkâr, kibir, şükür azlığı ve cimrilik.» buyurdu. Oğlu; «Beş olursa diye» sorunca; Lokman Hekim; «İnkâr, kibir, şükür azlığı, cimrilik ve kötü ahlâk.» buyurdu. Oğlu; «Altı olursa» deyince; «Ey Oğlum! Bu beş kötü hasletin bulunduğu kimse münâfıktır, şakîdir ve Allah-u teâlâdan uzaktır.» buyurdu.


Lokman Hekim'e; «Hikmet'e nasıl kavuştun?» diye sorulduğunda; «Benden gizlenen şeyi araştırmadım. Vazîfem olmayan şeyin üzerinde durmadım.» buyurdu.


Mitoloji


Bir rivayete göre Hz. Davud, Lokman'a bir koyun kesmesini ve kendisine en iyi yerinden iki parça et getirmesini söyler. Lokman, koyunun yüreğini ve dilini getirir. Başka bir gün Davud peygamber kendisine koyunun en kötü yerinden iki parça et getirmesini söyler. Lokman yine yüreğini ve dilini getirir. Hz. Davud neden böyle yaptığını sorunca Lokman şöyle cevap verir: «İyilik için kullanıldığında yürekten ve dilden daha iyi bir şey yoktur. Kötülük için kullanıldığında da yürekten ve dilden daha kötü bir şey yoktur.» [20]


Saygı ve Sevgilerimle…


Cahide

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]