Bizim yan apartmandaki komşumuz olan seksen altı yaşında bir hanım var. Bu hanım dört erkek, bir kız olmak üzere beş çocuk annesi. Bir yıl önce eşi vefat etti. Eşinin ölümünden sonra bir türlü yalnızlığa alışamadı.Şimdi de sürekli sıkıntılı. Şeker, tansiyon gibi birçok hastalıkla mücadele ediyor.Ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Ama taşıma suyla değirmen dönmüyor. Kızı "Anne gel bizde kal"diyor, yaşlı teyzemiz "Senin kocan eloğlu olmaz"diyor. Oğullarına gelince onlar hanımları istemiyorlar diye annelerini evlerine götürmüyorlar.
Ben komşumun bu haline üzülüp dururken, bugün hastahanede tanıştığım orta yaşta bir hanım evinin bir bakımevine çok yakın olduğunu ve geceleri oradan inleme sesleri geldiğini söyledi. Bu hanım da çok üzgündü. Diyorki "Ara sıra ordaki yaşlıları ziyaret ederim, dün doksan yaşında bir hanımı oğlu ve gelini getirdiler.Zavallı kadın ağlıyor ve ne olur beni buraya bırakmayın diye yalvarıyordu. Gördüğüm manzara karşısında içim parçalandı. Dedimki siz yaşlanmayacak mısınız, anneni ha diri diri mezara koymuşsun, ha buraya bırakmışsın. Hiçbir farkı yok."
O insanlıktan nasibini almamış acımasız gelin ve kocası "Artık tahammülümüz kalmadı, bakamayız." demişler ve kadıncağızı bırakıp gitmişler.
Efendim, yaşlanmak suç mu ne olacak bu yaşlıların ve yaşlananların hali?
Hürmetle mübarek, nurlu ellerinizden öperim.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Manolya Hanım,
Kıymetli yavrum, olayın iki yönü var.
Erkek, erkekliğini bilecek. Karısı “Ben ananı istemem, nereye götürürsen götür. İstersen çöpe at.” dediği zaman erkek karısına kapıyı gösterecek, “Anamın yeri benim başımın üstüdür. Dünya bir yana, anam bir yana” diyecek. Bu bir. Bir de işin ikinci yönü var. Öyle yaşlılar var ki mübareklerin çenesi dizel motoru gibi. Boyuna konuşuyor. Vır vır ediyor. Söylediği sözlerin en ufak bir değeri yok. Her şeye karışıyor. Her şeyi tenkid ediyor. Teşekkür etmesini bilmiyor. Gönül almak, iltifat etmek, aklının ucundan geçmiyor. Suratları her zaman sirke satıyor. Sanki negatiflik onların her hücresine sinmiş. Eee böyle bir yaşlıyı gayet tabi hiç kimse sevmez. Hayatta herkes layık olduğu muammeleyi görür. Önemli olan tatlı dilli, güler yüzlü, hoşgörülü, geçim ehli bir yaşlı olabilmek. Ona rağmen yine de sırf kayınvalide, kayınpeder oldukları için sevilmiyorlarsa, istenmiyorlarsa yapılacak iş o zaman gelini kapı dışarı etmektir. Olaya tek taraflı bakmak çözüm getirmez. Durum bu yavrum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.