Sayın Hatice Hakeri,
22.3.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, mailinizi heyecanla okudum. Sizinle iftihar ettim. İşte dedim, gerçek bir aydın. İnançlı, inançlarına saygılı, kendine saygılı, toplumuna saygılı, şehit kanına, bayrağına, vatan toprağına saygılı, örnek bir insan. Bir haber okuyor, birçok kimsenin yaptığı gibi omuz silkmiyor, bana ne demiyor, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demiyor. Hemen reaksiyonlarını medeni yollarla, efendice belirtiyor. Ne güzel bir davranış tarzı. Allah sizden razı olsun. Sizin gibi gerçek aydınları, gerçek kültürlü kimseleri okudukça “İşte, insan” diyoruz.
Efendim, insanlar olaylar karşısında aldıkları tavra göre değer kazanırlar veya kaybederler. Omuz silkenler, tam bir vurdumduymazlık içinde bana ne diyenler en büyük zararı kendilerine verdiklerini bir bilseler. Bir bilseler ki kişilik takınılan tavırlara göre kazanılır veya kaybedilir. O omuz silkenler, o bana ne diyenler en büyük ünvanlara, makamlara, etiketlere de sahip olsalar hiçbir zaman bir şahsiyet olamayacaklardır. Ne acı. Şu yaşadığımız hayatın her gününde ayrı bir imtihan içindeyiz. Bunu bir bilebilsek, anlayabilsek, idrak edebilsek. O zaman çok şey değişecek. O zaman karanlıklar aydınlanacak, zulmetler nura dönüşecek. O zaman “Kandillere katran döken geceler” bitecek. İşte önemli olan bu uygarlık savaşında, bu insanlık savaşında bizim de çorbada tuzumuzun olabilmesi. Ne mutlu o güzel insanlara. Allah onlardan razı olsun.
Efendim, yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önemli olan iyinin, güzelin, doğrunun yanında olabilmek Yazan Hatice Hakeri
Cvp: Önemli olan iyinin, güzelin, doğrunun yanında olabilmek Yazan Sabri Tandoğan