Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni” Yunus Emre Hz.
Gönderen : Samime Işıkay
Tarih : 4/13/2017 1:11:36 PM


.





Çok Değerli Büyüğümüz,


Japon kültürüne ilgi duyan bir gönül insanı olarak ilginizi çekebilecek bir yazı okudum ve sizlerle paylaşmak istedim.





Japonların diğer milletlere göre çok farklı bir kültürleri var.Sevgilerini ifade etmekte bile herkesten farklılar.Japon dilinde 'aşk'a karşılık gelen 'koi' diye bir sözcük varmış. Ancak kimse bunu kullanmıyormuş! Bir Japon, aşkından ölse dahi en fazla 'suki desu' diyormuş. Yani, 'senden hoşlanıyorum'. Onlara göre bunun nedeni, sevginin kelimelerle değil,davranışlarla ifade edilmesi gerektiğine inanmalarıymış. Japonca'da 'canım, cicim, hayatım,tatlım, meleğim' gibisinden sevgi sözcükleri hiç yokmuş.Evli çiftler birbirlerine, çocukları olana kadar ''ano ne!'' (hey!), çocuklardan sonra, ''okaasan'' (anne) ve ''otoosan'' (baba), torun torba sahibi olduklarında ise, 'oi!' (hey sen!) diye hitap ediyorlarmış.





Bir Japon firması 'hediyelik fasulye' yapmış. Fasulye tanelerinin üzerine lazerle 'seni seviyorum' lafını kazıyorlarmış. Nemli toprağa gömülmüş fasulyeyi alıp uygun gördüğünüz kişiye hediye ediyormuşsunuz. Beş gün sonra fasulye filizlendiğinde de ortaya 'seni seviyorum' yazısı çıkıyormuş.










Bir sevgi hikayesi de bizim ülkemizden;bir arkadaşım anlatmıştı.





Bir baba , üç yaşındaki kızını, bir rulo altın renkli kaplama kağıdını ziyan ettiği için cezalandırmış. Cezalandırılmış olmasına rağmen kızı ertesi sabah hediyeyi babasına getirmiş ve “bu senin için babacığım” demiş. Baba, gösterdiği tepki için kendini suçlu hissederek kutuyu açmış, ama kutunun boş olduğunu görünce sinirlenmiş. Kızına, “Birine bir hediye verdiğin zaman içinin dolu olması gerektiğini bilmiyor musun?” diye bağırmış. Küçük kız babasına gözündeki yaşlarla bakıp; “Ama babacığım, kutu boş değilki. Ben kutunun içine öpücüklerimi koymuştum. Hepsi senin için babacığım.” demiş. Babanın içi paramparça olmuş. Kızını kucaklayıp, kendisini affetmesi için yalvarmış. Ne zaman cesaretini kaybetse, kutuyu açıp, öpücükleri kutuya koyan kızının sevgisini hatırlıyormuş.










Sevgi nasıl ifade edilirse edilsin,hayata daha dikkatli bakarsak herbirimiz bize sunulan karşılıksız sevgi ve öpücüklerle dolu altın renkli kutulara sahibiz.Önemli olan kainatta her yerde saklı sevgi parıltısını yakalamak ve bunu içimizde yaşatabilmek.










En içten dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunarım.





Samime Işıkay





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın Samime Işıkay,





Kıymetli yavrum, bilmem daha önceleri okudun mu ben Japon kültürüne büyük saygı duyarım. Birçok yönleri bana sempatik gelir. Ama bu konuda farklı düşünüyorum. Bana göre bir insanı hayatta en çok mutlu eden söz “Seni seviyorum” dur. Ben, kırk dört yıllık evliliğimde merhum Rana Hanım’a, “Rana, seni çok seviyorum” dedim. Yalnız denemek için birgün söylemedim. Rana, akşama doğru elini alnıma koydu, “Sabri’cim, sen bugün hasta mısın?” dedi. Benim de hayatta en mutlu olduğum an birinin beni çok sevdiğini söylediği andır. Yüce Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde "Bir kimseyi sevdiğiniz zaman ona bunu söyleyiniz. Hem de en yakın zamanda. Ertelemeyin, belki bir gün sonra ikinizden biri hayatta olmayabilir”. Kainatın en büyk şairi Yunus Emre de










“Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni”










der. Ben yakınlarıma hep söylerim: “Bir kimseyi sevdiğiniz zaman lütfen en kısa zamanda bunu kendisine söyleyin.”





Sevgili yavrum, bu konuda ben böyle düşünüyorum.





Selam, sevgi ve saygı ile.










Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Makamı Âli Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]