.
Merhaba Sabri amcacım;
Şirketteki bir çocuktan bahsetmiştim size iyi bir çocuk diye. Benim bir kız arkadaşım var; musıki cemiyetinden tanıyorum; iyi niyetli bir kızdır; ama duygusal ilişkilerinde bazı yanlışlıklar yaptığı için karşısına çıkan insanlar tarafından incindi çok. Ben aslında onu çok uyarmıştım ozamanlar ama nefsine yenildiği için sonradan çok üzüldü. O çocuk evlenmek istiyor; o kız da evlenmek istiyor, onları tanıştırayım; belki anlaşırlar evlenirler diye düşündüm ve bugün onları tanıştırdım. Güzel bir gündü. Fenerbahçe'ye gittik hep birlikte; orada oturduk biraz; parkta yürüyüş yaptık. Sohbet ettik. Bugün de eve gelince orada ne yaptığımızı, neler konuşulduğunu eşime anlattım ve o da bana dedi ki bu tip konularda çok dikkatli olmak gerek İlknur! Sen anlamazsın insanların niyetini çünkü çok iyiniyetlisin, hiç kötü düşünmüyorsun! İki tarafla da konuş; kız zaten üzülmüş daha önce; yine üzülürse sorumlusu sen olursun dedi. Ben de size sorayım dedim; gerçi ben iki tarafla da konuştum; iki taraf da evlenmek istediği için onları tanıştırmak istemiştim zaten ama eşim öyle söyleyince içime bir kurt da düştü. Çünkü ben hiç kimsenin üzülmesini istemiyorum; eğer biri üzülürse ben de çok üzülürüm bu olaya ben vesile olduğum için. Size de sormak istedim; ben yanlış mı yaptım acaba onları tanıştırmakla?
Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum ve çok güzel bir gün geçirmenizi diliyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın İlknur Hanım,
Kıymetli yavrum, iki taraf da evlenmek istiyor diye önünü, sonunu düşünmeden, acaba bunlar birbirleriyle anlaşabilir mi, ortak noktaları var mı, dünya görüşleri birbirine uyuyor mu, inanışları arasında paralellik var mı, hayata bakış açıları nedir, hayattan bekledikleri nedir... diye düşünmeden, bunların muhasebesini yapmadan sadece evlenmek istiyorlar diye onları tanıştırmak kusura bakma cehaletten başka nedir? Doğrusu hayret ettim. Sadece evlenmek bir gaye mi? Toplum daha ilk geceden evlilikten tiksinen, nefret eden çiftlerle dolu. İstatistikler evlenenlerden daha çok boşananlar olduğunu bize gösteriyor. Yarabbi, nedir bu önyargılar; ille de evlilik, ille de evlilik. Evlilikte bir mucize mi, bir keramet mi var. Aman Yarabbi, insanlar şahsiyetlerini bulmadan bir beyefendi, bir hanımefendi olmadan evlenmekle hayata karşı en büyük cinayeti işlemiyorlar mı? Evlilik, insan olabilmiş, medeni insan olabilmiş, haddini bilen, edepli, saygılı, kültürlü, görgülü insanların harcıdır. “Aman şu it oğlanı evlendireyim de kurtulayım, şu yatağını bile toplamayan savruk, derbeder, pislik içinde yüzen, seksten başka bir şey düşünmeyen kızı evlendireyim de kurtulayım.” diyenler bence insanlığın yüz karasıdırlar. Onlardan tiksiniyor, iğreniyorum...
Daha söylenecek çok şey var. Ama söylediklerimden midem bulanmaya başladı. Onun için burada kesiyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.