YÜZÜ GÜLMEYEN DÜKKAN AÇMASIN
"Çağımızda sadece iş hayatında değil, hayatın her safhasında insanların birbirlerinden beklediği, biraz ilgi, biraz sevgi, saygı ve yakınlık değil midir? Hemen herkes günlük hayatında bunu müşahede etmiş, kendi iç dünyasında yaşamıştır. Bizi sevecen bakışlarla, ilgiyle, saygıyla karşılayan yerlere gitmek istemez miyiz? Kış ayazından daha soğuk bakışlı insanlar vardır. Haklı nedenleri olabilir. O insanlarla birlikte olmayı hangimiz isteriz? “Yüzü gülmeyen dükkân açmasın” diye bir atasözü vardır.
Kendi iç dünyası ile barış içinde olmayan insanlar, huzuru hiçbir yerde bulamaz. Huzuru kendi kalbinde hissedemeyen insana başkaları bunu nasıl verebilir? Hayat şahsî bir maceradır. Mânevî değerler, bizi iç üzüntülerimizin, ezikliklerimizin üstüne çıkarır. Kederlerinin üstüne çıkamayan insanlar, bir süre sonra onların altında ezilir. Hayat inanılmaz, akıl almaz güzelliklerle, binbir sırla doludur. İnsan kâinatın en zengin varlığıdır. Her an yeniden var olan ve binbir şekilde tecelli eden sonsuz güzellikler içindeyiz. Günlük hayatın basitlikleri, ezbere yaşamalar bize varlığın ihtişamını unutturuyor. Ancak mânevî değerlerle, güzelliklerle, san’atla yeniden asıl kaynaklarla karşı karşıya geliyoruz. Bunlarla yeniden duymaya ve düşünmeye, ebediyetle göz göze gelmeye başlıyoruz. Yunus,
“Her dem taze doğarız
Bizden kim usanası...”
diyerek bu gerçeği ne güzel dile getiriyor."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihlarla.