.
Hayırlı Günler Muhterem Efendim,
Şu sıralarda kafama kuzenimle konuştuğum bir konu takıldı. Bu konu bende her zaman eksik olan devam ettiremediğim kötü huyum Zikir. Kuzenim belli bir tarikata bağlı ve onlara günlük beş binler on binleri aşan zikirler veriliyor ve bu zikirler her geçen gün artmakla zorunlu. Ona göre gerçekten de faydasını görüyor kalp temizliği adına. Sabah akşam yaptığı bu zikirleri bana da şiddetle tavsiye ediyor ve tabiki tövbe edip onların cemaatine katılmamı istiyor. Kuzenim dua yaparlarken bağlı bulundukları zatı karşılarında gördüklerinide söylüyor. Ve gördüğüm kadarı ile ibadetlerinde ve yaşam tarzında bi hayli olumlu değişimler olmuş. Ben biliyorum ki sizin cemaatler hakkındaki düşünceniz olumsuz yönde. Fakat kuzenimin söylediği de kafama takılıyor zikir konusunda. Eğer belli bir sayı ve zorunluluk konulmas ise o zikir o gün veya diğer günler çekilmiyor. Tabi ki benim için sizin değerli görüşleriniz önemli sevgili Hocam. Peygamber Efendimizin de çokca zikir ettiğini biliyoruz. Sizin zikir konusunda ki düşüncelerinizi öğrenmek istedim. Siz zikirlerinizi nasıl yaparsınız? Sabah akşam belli ölçülerle ve sayılarla mı? Haddimi aştıysam beni bağışlayın. Cahiliyetimi de mazur görün.
Ellerinizden saygıyla ve hürmetle öpüyorum efendim. Allah'a emanet olun.Amin.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Sevgi Çiçeği”,
Kıymetli yavrum, önce bu zikir sadece hesap makinasına göre mi olur? Ben bunu anlayamıyorum. Acaba bir gülün karşısında hayranlıkla ona rengini, kokusunu, duruşundaki ihtişamı veren Allah’ı düşünmek zikir değil midir? Beethooven’in 9. senfonisini hayranlıkla dinlemek, ürpermek zikir değil midir? Millet’in “Sabah Duası” tablosu beni yirmi yıldır titretiyor, ürpertiyor, ağlatıyor. Bu zikir değil midir? Necip Fazıl’ın “Sakarya Türküsü” şiirini aşkla, heyecanla, ağlayarak okumak zikir değil midir? sabahleyin güneşin doğuşunu seyretmek, gece yıldızları seyretmek, bir kuşun ötüşündeki ilahi ahengi dinlemek zikir değil midir? yarabbi, bu hacı hoca geçinenler İslamı ne hale getirdiler. Nerdeyse elimizde hesap makinası zikir yapacağız. Yapmayın Allah aşkına, beni çıldırtmayın. Bu saçmalıkları duyunca üstümü, başımı yırtacağım geliyor.
Canım yavrum, zikir sayı ile bir araya gelir mi? Bunu söyleyenler dünyadan da ahiretten de habersiz birtakım iyiniyetli insanlar. Tamam, her an Allah’ı zikredelim. Ama bu iş hesap makinasıyla olmaz ki.
Senin gibi hassas, ince ruhlu, kültürlü bir insanın bu hesap makinalı zikre özenmesi doğrusu beni şaşırttı ve çok üzdü. Yavrum, aşkın metresi, kilosu olur mu? İnsan bazan bir zikre başlar, kendini kaybeder. Bazan küçücük bir olay insanı zikrin zirvesine götürebilir. Ne olur bu işleri hesaba, kitaba dökmeyelim. Öyle nezih, öyle temiz, öyle dikkatli yaşayalım ki her anımız zikirle dolsun. Duran bir bulut, uçan bir kuş çöküp peynir ekmek yediğimiz bir taş bizi bir anda aşkın zirvesine götürebilir. Bazan yarı uykuyla, bazan gafletle yapılan binlerce zikir ne ifade eder? Bunları bilmen gerekirdi. Yazdıkların beni hayal kırıklığına uğrattı.
Değerli yavrum, ben, hiçbir cemaate karşı değilim. Ben hiçbir şeye karşı değilim. Bu nerden çıkıyor? Benim bunlarla niye husumetim olsun? Onların herbiri kendilerine göre bir güzelliğin peşinde. Ama beni yanlız Allah, Peygamber, Ayet ve Hadis ilgilendiriyor. Benim yöntemim bu. Yoksa kimseye karşı değilim. Ben aşk adamıyım. Nerde Allah aşkı, Peygamber aşkı, orda ben. Gerisi hikaye. Benim safsatalarla geçirilecek vaktim yok.
Değerli yavrum, benim en büyük gayem her an aşk içinde yaşamak. Daimi zikir içinde olmak. Durum bu. Artık ne demek istediğimi inşallah anlamışsındır.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.