.
Muhterem Efendim ve Sevgili Gönül Dostları Merhaba!
Müsaadenizle sizlere yakından tanıdığım mübarek bir hanım olan Hacı Teyzeyi anlatmak istiyorum: Sabır, şükür, aklı selim ve sıratı müstakim üzere yaşanmış, ibadetle süslenmiş seksen yedi yıllık bir ömür... Hacı Teyzemizin akrabalık ilişkileri de çok örnek teşkil ediyor. Her zaman özellikle bayramlarda, kandillerde, sağlıkta, hastalikta kısaca iyi günde, kötü günde aranan, sorulan, sevilen,sayılan akrabaları ve çevresi tarafından yalnız bırakılmayan bir insan. Kendisi de dostlarının ve yakınlarının mutluluğunu,mutsuzluğunu paylaşan biri. Hacı Teyze akranlarının kimsesiz,garip olmalarına hatta bakımevlerine bırakılmalarına çok içerleyip üzülüyor. Diyor ki "Anne babalarına, aile büyüklerine sahip çıkmayan, onlara gerekli ilgiyi, sevgiyi, şefkati göstermeyen kimseler kendi sonlarını düşünmezler mi? Şimdiki zamanda yaşlılar dışarı, köpekler içeri. Biz ahir zamanda yaşıyoruz Böyleleri yaptıklarının hesabını Allah a nasıl verecekler?"
Efendim bu Hacı Teyzemizin seksen beş yaşında erkek kardeşi var. Bu bey yıllardır her sene memleketinden çıkar ablasını görmeye gelir. Onun ziyareti yalnızca üç gündür. Sılayı rahim yapar ve döner. Bu beni çok duygulandırır, düşündürür ve çok hoşuma gider. Artık zamanımızda böyle güçlü aile bağları oluşturanlara yok denecek kadar az rastlıyoruz. Acaba bunun temel sebebi nedir? Gerçek akraba kime denir, nasıl olunur?
Rabbim sizin ve böyle insanların ömrüne bereket versin. Cümlemizi uyandırsın. Amin.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Maya”,
Kıymetli yavrum, çok önemli bir konuya değinmişsin. Bugün memlektimizdeki akrabalık ilişkileri istisnaların dışında hiç de iyi durumda değil. Kendisini doğuran, emzirip yetiştiren annesini, kendisi için yüreği titreyen babasını huzur evine gönderen evlatların gittikçe çoğaldığı bir toplumda yaşıyoruz. Öyle değerli insanlar yüzüne bakmaya kıyamayacağınız insanlar huzur evine gönderiliyor ki insanın bu rezil evlatlara söyleyecek sözü kalmıyor. Eşim Rana Hanım Hakka göçtü. Merhum, çağın en büyük, en yüce, en muhterem hanımefendisi idi. Hiçbir akrabam bana başsağlığına gelmedi. İzahı mümkün değil. Bu kadar kadir kıymet bilmeyen, insanlıktan uzak yaratıklara ben nasıl akraba diyebilirim? Hatice Teyzenin akrabaları gerçekten takdire değer. Pırlanta insanlar. Allah hepsinden razı olsun. Hele erkek kardeşinin ilerlemiş yaşına rağmen muntazam ziyaretleri insanı ürpertiyor. İnsan gurur duyuyor. Allah hepsinden razı olsun.
İnsan kelimesi üns kökünden geliyor. Ünsiyet, beraber olmak, kaynaşmak, bir sevgiyi, bir güzelliği yaşmak demek. İnsanlar bu duyguları yaşadıkları kimselerle gerçek akraba olurlar, öbürleri hikaye. Allah cümlemize gerçek akrabalarla beraber olmayı, bir güzelliği, bir sevgiyi beraber yaşamayı nasibetsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.