.
Muhterem hocam,
Şükürle okuduğum bir kitap var elimde. Bana bakış açısı öğretiyor ben onu yazan ellere ve tercüme edip bizlere kazandıranlara dualar ediyorum. İşte bir pasaj. !
Bir zamanlar şöyle niyaz ediyordu . İlahi! Sen beni aç, ailemi çıplak bırakıyor bana geceleri evimi aydınlanmak için bir kandil bile vermiyorsun! Sen ancak dostlarına böyle muamele edersin! Acaba hangi menzile ( ve meziyet) nedeniyle Fudayl bu devleti bulmuştur?" .... Fudayl bin Naz.
Dün sabah sokakları süpüren görevli türküler eşliğinde işini yapıyordu. Sabahın serin sessizliğinde yüksek blokların akustiğinde yankılanan ortamdan o kadar etkilendim ki uzaktan bir müddet izledim. Bu iş bundan daha güzel nasıl yapılır ki diye düşündüm. Yanına gelince takdirlerimi ilettim. Cevabı şu oldu. " Abla idare edecen işte. Hayat zor. İçimi neşelendiriyorum.!. Halbuki söylediği yanık bir aşk türküsüydü!. Fudayl hazretleri gibi meziyet sahibi dedim. Şikayet yok. Dilden dökülen ise " acıyı bal eylemek ". makamından. Muhterem hocam, Mübarek kandil duam bu minvalde olacak onun için de yazdım pasajı. Yüce Allah' ın ayet-i kerimede buyurduğu gibi. " Allah onlardan razı onlar da Allah dan razı. " lütfuna ermeyi Yüce Allah hepimize nasip eylesin inşallah. Başta siz kıymetli büyüğümün sonra tüm site yazarlarının kandili hayırlarla dolu bir ömre başlangıç olsun inşallah. Sağlığınıza, mutluluğunuza, huzurunuza duacıyım. Hürmet ve dua ile efendim.
Muhterem hocam, Yüce Allah buyuruyor ya " Allah onlardan razı onlar Allah'tan razı " Bu mübarek kandil de bunu niyaz ediyorum insanlık adına. Rabbim lütfeylesin inşallah.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın "Lavinya",
Kıymetli yavrum, o çöpçüyü ne kadar takdir ettim anlatamam. Aslında eli öpülecek bir insan. Allah, ondan razı olsun. İnsanlar binbir nimet içinde nankörlüklerin en büyüğünü yaparken bir çöpçü kardeşimiz kendi dünyasını kurmuş ne güzel yaşıyor. Hayatta en önemli husus bu değil mi: Kendi dünyasını kurabilmek. Şu şunu demiş, bu bunu demiş, bize ne? El oğlu diyecek. Ağızları torba değil ki büzesin. Bugünkü insanların en büyük sorunu bence kendi dünyalarını kuramamak. Minicik bir dünya. Orada kin yok, nefret yok, düşmanlık yok, kara çalma yok. Sadece sevgi var, sevgi, ama tertemiz, ama bembeyaz, ama pırıl pırıl bir sevgi. Kökeni Allah ve Peygambere dayanan bir sevgi. Ne ilginçtir bir çöpçü kardeşimiz bu dünyayı kuruyor da trilyonerler, katrilyonerler kuramıyor...
Zavallı insanlar, şahane evlerde oturuyorlar, şahane mobilyaları var, en güzel yemekleri yiyorlar ama huzursuzluk içinde çırpınıyorlar. Kendileri gibi salak, inançsız psikologlara, psikiyatristlere gidiyorlar. Zavallılar. Gittikleri kimseler de en az kendileri kadar salak, sersem, inançsız, zavallı insanlar. Yaptıkları sadece bir reçete dolusu ilaç içmek oluyor. Şaşkınlar. Xanax müptelaları. Yahu benim içim yanıyorsa, kalbim ıstırapla çarpıyorsa, uykularım zehir oluyorsa Xanax ne yapsın? İyice uyuşturuyor insanları, iyice manyaklaştırıyor. İşte çağımızın en büyük trajedisi: Xanax’lı mutluluk. Aslında buna sokaktaki köpekler bile güler. Siz, bir insanın kalbine Allah aşkını, Kur’an aşkını, Peygamber aşkını veremezseniz Xanax ne yapsın?
Önümüzden Bağdat Caddesinin çılgınları geçiyor. Ana baba parasıyla şımartılmış, it oğlu itler. Öyle aletler takıyorlar ki motosikletleriyle yeri göğü inletiyorlar. Hiç düşünmüyorlar, acaba bir hamile çocuğunu düşürür mü? Kalbi pille çalışan bir adamın hayatı sona erer mi? İbadet eden bir insan şaşırır mı? Kitap okuyan bir insan güzelliğini kaybeder mi? Bu dinsiz büyütülmüş rezil, kepaze, alçak, şerefsiz motosikletliler hiç bunları düşünüyorlar mı? Binbir rezillikle o paraları kazanan ana babalar cinayetlere ortak olduklarının farkındalar mı? İşin en acısı İstanbul polisi. Bu namussuzlara bir tek polis engel olmuyor. Durun ulan, bu yaptığınızı Yunan gavuru yapmaz demiyor. Maalesef seyirci kalıyorlar. Bugüne kadar bir tek polis çıkıp da bu bilmem ne çocuklarına engel olmadı. Ben bütün Avrupayı karış karış gezdim. Hiçbir ülkede böyle şerefsizlik görmedim.
İşte böyle sevgili yavrum. Böyle kimseler her şeye egemen. Bizlerin, üzüntüden kahrolan bizlerin, elimizden hiçbir şey gelmiyor. Sadece oturup sessizce ağlıyoruz. “Allah’ım bu memlekete sahip gönder” diye niyazda bulunuyoruz. Allah sonumuzu hayır getirsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.