.

Bütün dostlara selamlar.

Yaşanmış hikaye.

Bu yıl yaklaşık 5-6 ay önce aynen olmuş bir vakıayı yazıyorum Gönül Sohbetleri sayfasını takip eden kardeşlerime. Merhum Sabri Tandoğan büyüğümüz yaşasaydı bu durumu o müthiş hikmetlerle dolu gönül ve düşünce hazinesinden cevherlerle nasıl yorumlardı kim bilir? Şimdi bu fakirin yorumu yok yorum kardeşlerimizin. 5-6 ay öncesi Büyükçekmece'den dönüyoruz. Otobüsten Yenibosna'da indik, yanımda annemden sonra hayattaki en yakınım öz teyzelerimin rekabetçi kıskanç hainlikleri ona uğramamış doğduğum günden beri manevi teyzem, sırf benim değil onu tanıyan herkesin manevi ablası, teyzesi. Nişanlısı bir kazada vefat edince o da hiç evlenmemiş emekli kütüphane memuru. Memur emeklisi ile aldığı evinde büyükannelerin en nurlusu yaşlı annesiyle oturuyor. Arada 5 oğlan çocuğu iki kız yeğenlerin şenlendirdiği bu ev fakirin korunduğu gözetildiği mütevazi bir ev apartmanda hamile kim varsa pişenden ona belki kokmuştur diye gönderilen hastalara bir kase çorbayla bir tabak tatlı, börekle hatır sorulan, sokaklarda çekçekli arabalarıyla gazete, hurda toplayanların sessizce gazete vereceğim diye çağrılıp kapıdan fırından yeni çıkmış taze kek, kurabiye, börek kışın bardakta çorba, çayla uğurlandığı bir ev. Tekrar bu yıl yaşadığım o olaya dönelim. Hakikaten "Hazineler viranelerde, kabağın bir sahibi var." İndikten sonra oradan bayağı yürüdük bir yere geldik. Yaşlı teyzem adı Türkan makineden dolduramıyorum, hazır yolumuzun üzerinde var akbilimi doldurayım çocuğum bu yıl 65 dolana kadar bu fakirde ücretli gidip gelmeli bir yere giderken hazır olsun boş kalmasın dedi. Türkan teyzem akbil dolduran bu Beye zerafetle parasını ve akbil dolacak kartını çıkartmak için o yerin önünde durdu tezgahı hiç bozmadan parasını ve kartını çıkardı doldurması için verene kadar hızla 3,4 genç kimi sigara aldı, kimisi akbil doldurdu. arkada benim yanıma iki üç kişi daha geldi, Türkan teyzem 50 TL parayı uzattı saçları kırlaşmış o Beye kardeş 30 TL'lik doldurur musun dedi o Bey kelimesini hak etmeyen çiğ adam sesini iğrenççe yükselterek deminden beri burayı tıkadın para çıkartıyorum diye arkada insanlar bekliyor, (arkada bekleyenler, 2 maksimum 3 kişi; zaten Türkan teyze ütülüymüş gibi cüzdanına yerleştirmiş olduğu parasını çıkarana kadar kimisi akbil kimisi sigara 3, 4 genç hızla bir şeyler aldıydı bu bekliyorlar dediği kişiler Türkan teyze parasını ve İstanbulkartını bayi adama uzatırken birden aynı anda gelmişlerdi. Neyse Türkan teyze şaşırdı, üzüldü yüzü düştü, 20 TL para üstü İstanbul kart ve dolum fişini çantasına cüzdanına yerleştirmeden, hızla onda bulunmayan bir dağınıklıkla apar topar koydu, tam gidecekken o enteresan yumuşaklıktaki spikerlerden güzel ses tonuyla a evladım bazen o tıkanıklık dediğin müşteri bolluğununa sebep Hızırdır, o gelmiştir dükkanına ardı sıra müşteri yağmıştır belki dedi. Adam homurdanarak büfede içeride yanında olduğunu yeni farkettiğimiz oturduğu için başını kalkınca görebildiğimiz bir başka adama kızgın kızgın bağırarak hem tıkadı hem de laf söylüyor teyze de dedi.Türkan teyze o gül cemalli munis, yumuşak teyzem birden o çirkin adam gibi çirkefleşmedn azıcık celallendi öyleyse gerçekten tıkanır, tıkansın İNŞAALLAH evladım dedi. Bugün aynı yoldan tek başıma geliyordum, o akbil büfesine baktım yaklaşık 5-6 ay içinde kapanmıştı.