Selamün aleyküm
Çok kıymetli babacığım nasılsınız? size hergün mail atmak,sizinle konuşmak istiyorum ama malesef bu mümkün olmuyor beni bağışlayın.ben sizi çok seviyor ve her yönünüzle örnek alıyorum bunu her fırsatta da dile getirmeye çalışıyorum.
Sevgili babacığım hürmetle ellerinizden öpüyor; sizden yine beni derin düşüncelere daldıracak ,ufkumu biraz daha genişletecek mailinizin gelmesini bekliyorum.

Kendinize dikkat edin.Allah a emanet olun.her duamda Rana Teyzemi de sizi de dilimden düşürmüyorum.hayır dualarınızı bekliyorum. Hoşçakalın

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Reyhan Kaya,

Kıymetli yavrum, mailinin gelişi beni çok mutlu etti. Sağol, varol. Ben senden sitemiz mensuplarına ışık tutacak, renk getirecek, aydınlatacak fikirler, düşünceler ve önerilerle dolu mailler bekliyorum. Bugün Türkiye görev bilinci olmayan, işgal ettikleri makamların farkına bile varamayan insanlarla dolu. İşte bunlardan biri de Kanal B. Bundan bir süre önce benden Ramazan ayında iftar programı yapmamı istediler. 30 program yaptık. Ama ne yazık ki yayınlamadılar. Cuma, Cumartesi, Pazar günleri çıt çıkmadı. Gerek program yapımcısı Asaf Demirbaş, gerek Genel Müdür Nahit Duru bu laubaliliğe, bu vurdum duymazlığa en ufak bir ilgi göstermediler. Kıymetli yavrum bu insanlar en ufak bir görev bilincine sahip olsalar bu olur mu?. Topu birbirlerine atıyorlar. Yazıklar olsun. Siz gençlerden ricam önünüzdeki işe sahip çıkın, onu namus, şeref, haysiyet, hayat memat meselesi yapın, gerekirse görevinizi tam yapabilmek için ölümü göze alın, ama sakın laçka, sorumsuz, vurdumduymaz insanlar olmayın. Çünkü bundan memleketimiz çok şey kaybediyor. Bir şair, “Memlekete kıymayın efendiler” diyordu. Ama bu tür insanlar memlekete de, insana da, hayata da, varoluşa da, yaşama sevincine de acımasızca kıyıyorlar. İnsanların içindeki iyi, güzel, temiz, asil, yüce duyguları öldürüyorlar. Bu programları yaparken birtek düşüncem vardı, acaba memleketimizin bir tek gencine dahi olsa faydalı olabilir miyim, onun temiz kalbine doğru olanı, güzel olanın ışığını tutabilir miyim diye. Allah şahittir ki ilk günden itibaren televizyon konuşmalarımda ne para ne pul, ne bir menfaat hiçbir şey düşünmedim. Tek isteğim, tek düşüncem memleketime nakış iğnesinin ucunun binde biri kadar da olsa bir faydamın dokunmasıydı. Üç gün üst üste konuşmalarım verilmeyince dünyam yıkıldı, içimdeki ışıklar söndü. Lütfen sizler böyle olmayın, insan kıymetini bilin. Mevlide bid’at diyen, Allah aşkına manyaklık diyen insanlar bana tercih edildi, onlar el üstünde tutuldu. Ben tekmelendim, kapı dışarı edildim. Sizler bunu yapmayın. Bu toprakların üstü varsa altı da var. Ben hakkımı onlara helal etmiyorum.

Aman yavrum, kendinizi iyi yetiştirin, gecenizi gündüzünüze katın, fantezilerle, boş uğraşılarla, boş hayallerle zamanınızı öldürmeyin. Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Kuran-ı Kerim’de “Önce inandım de, sonra dosdoğru ol” buyruluyor. Aman yavrum, şeytanın ipine sarılanlardan olmayın. Bu dünya bir msafirhane, bugün varız yarın yoğuz. Misafirliğimiz kaç gün sürecek bilmiyoruz. Ama biz de ölmeden evvel öldürülüyoruz. Memlekete kıyan insanların elinde uçuruma gidiyoruz. Aman yavrum, dikkatli olun. Unutmayın ki ölürken üzerinizde kul hakkı kalmasın. Gözlerinden öpüyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Bütün günlerin bir ibadet yerine geçecek çalışmalarla dolsun. Mesut, bahtiyar ve çalışkan ol yavrum.

Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.