Konu : Televizyona harcanan zamana yazık değil mi?
Gönderen :
İsmail
Tarih :
5/13/2017 10:27:41 AM
.
Türkiye'de ortalama bir insan günde 3,5 saatini televizyon başında geçiriyormuş.Bu alanda dünyada ABD' den sonra ikinci sıradaymışız. Günde 3,5 saat ilk başta ürkütücü gelmeyebilir,ancak günler damlaya damlaya haftalar olmakta,haftalar aylar olmaktadır.Eğer günde 3,5 saatten televizyonun bir yılda yiyip bitirdiği zamanı hesaplarsak yılda 1277 saat ediyor.Bir günde bize kalan saat, uykuyu ve normal ihtiyacları çıkardığımız zaman ortalama 12 saattir.Televizyon başında geçen 1277 saat bir insanın 106 gününe eşit oluyor,yani bir yılda 3,5 ayımız televizyon başında geçiyor.
Peki bir insan 3,5 ayda neler yapardı?
Bir meslek kursuna gitseydi bir meslek öğrenirdi
Bir yabancı dili orta düzeyde öğrenebilirdi
En az 30-40 kitap okuyabilirdi
Eğer öğrenciyse bir sömestirlik ders alabilirdi.
Bu konuda daha pek çok şey yazılabilir.Kaybımız sadece zamanla değil, sağlık ve düşünme açısından da insan büyük kayıba uğruyor.Sanılanın aksine televizyon seyretmek insanı dinlendirmiyor,daha çok yoruyor,beyin de televizyon seyrederken sağlıklı çalışmıyor.
Bugün bilim artık pasif dinlenmenin yerine aktif dinlenmenin insanı çok daha rahatlattığını ve dinlendirdiğini tespit etmiştir.Aktif dinlenme insanın bir işle yorulduktan sonra kendisini rahatlatacak başka bir işle uğraşmasıdır. Örneğin, Einstein dinlenmek için keman çalardı,Churchill resim yapardı, Osmanlı'nın en zor dönmelerinde ülkeyi yöneten II.Abdülhamit marangoz atölyesinde çalışarak enerji toplardı.Aktif dinlenme zihni tazelemekte,onu zinde ve düşünmeye hazır halde tutmaktadır.
En iyi dinlenme televizyon,bilgisayar oyunları,içki ve eğlence gibi boş işlere uğraşmak değil, meşguliyeti değiştirmektir.Bu meşguliyet güzel bir kitap okumak ,bulmaca çözmek veya herhangi bir sanat veya yaratıcı faaliyetle uğraşmak olabilir.İnsanın seçenekleri çok fazladır.Sonuçta zararın neresinden dönülse kârdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, televizyon konusunda güzel bir etüd yapmışsın. Yalnız burada önemli bir nokta var. Televizyon karşısında geçirilen saatler pekala altın zamanlar olabilirdi. Ne yazık ki bugün televizyon insanları eğitmiyor. Onların bilgilerini, görgülerini artırmıyor. Bilakis onları yozlaştırıyor. Manevi değerlerinden uzaklaştırıyor. Pekala televizyon olayı iyiye kullanılsa köylere kadar gidebilen bir üniversite olabilir. Ama ne gezer. Bu güne kadar gösterilen dizilerin içinde bir tane dahi olsun örnek olabilecek bir dizi görmedik. Karı kocanın birbirlerine karşı sevgi dolu, saygı dolu, edep ve incelik dolu olduğu bir tek dizi gören varsa lütfen bildirsin. Görülenler hep sevgisizlik ve saygısızlık üzerine bina edilmiş, kaba, hoyrat, çirkin görüntülerdir. Ne hikmetse iki taraf da stres içindedir. İki taraf da rahmetli babanemim tabiriyle “Şer atmaktadırlar”. Ben hiçbir Rus çarının televizyon kadar Türk Milletine zarar verdiğini bilmiyorum. Çocuklar için ayrı bir zehir, büyükler için daha farklı, daha değişik rezalet örnekleri. Ve bu kepaze yayınlar önünde aptalca geçirilen kayıp zamanlar. Bu kafayla, bu zihniyetle nasıl düzeltilir bilmiyorum. En iyisi belirli bir iki program dışında ilgilenmemek, zamanımızı daha güzel, daha faydalı kültür çalışmalarına harcamak.
İsmail Bey, çok değerli fikirlerinizle sitemizi zenginleştirecek yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
|