Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Öyle yaşa ki...
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 5/19/2017 9:15:58 AM


.


Kıymetli yavrum,
Öyle yaşa ki, bütün düşüncelerin, bütün davranışların bir dua kadar güzel olsun. Yaşama sanatı işte budur. Dua bir bü­yük, bir yüce, bir güzel varlığa sığınmadır. O’nunla her yer cen­net, O’nsuz her yer cehennem. Seni rahatsız eden, sevgiliden uzaklığındır. Senin bedenin aslında bir Kâbe. Farkında mısın? Ne olur o Kâbe’yi içindeki nefs putlarından temizle.


Göz odur ki, Hak’kı göre... Madem ki Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakar­san bak, Allah’ın vechi oradadır.” buyrulmuştu. O halde göz, Hak’kı görmedikten sonra neye yarardı. Görme yeteneği gö­rende değil miydi? Göz esma, gözden bakan müsemma değil miydi?


Unutmayalım ki Allah’ın gözümüze koyduğu mercek ortada­dır. Vasattır. Aşırı yönlerdeki mercekler ise mikroskop ve teles­koptur. O hiçbir insana mikrobu ya da uzayı görecek mercek koymamıştır. Yunus bir yerde “şu gözümden bakan nedir?” diye sorar. Eğer gözlüğümüz kirlenmişse, toz kir içinde ise neyi, nasıl görebiliriz? Yapılacak iş, o çamuru temizlemek değil midir? Ne­yi, niçin, ne zamana kadar bekleyeceğiz? Bazı kimselerin söy­ledikleri gibi hayatı kirli, kötü, iğrenç görüyorsak niye kabahati kendimizde aramıyoruz? Mutlu değilsek, huzurlu değilsek, içi­miz sevgiyle, renkle, ışıkla dolu değilse, kabahat bizdedir. Bir ömür boyu bir iç dünyası olduğunun farkına bile varmayan, aklı fikri yirmi dört saat parada, malda, şehvette, gösterişte olan bir kimse pek tabi ki, hayata baktığı zaman pislikten başka bir şey göremeyecektir.


Beni bende demen, bu ben değilim


Bir ben vardır bende benden içeri


Süleyman kuş dilin bilir demişler


Süleyman var, Süleyman’dan içeri, der Yunus Emre.


Cennet canda cânânı bulmaktır. Dünya bir dağa benzer. Nasıl seslenirsen öyle cevabını alırsın. Önemli olan her gün daha iyiye, daha güzele doğru bir adım da olsa gidebilmektir. İki günü birbirine eşit olan zarardadır buyuruyor Yüce Peygam­berimiz. Bir şey iyi başlarsa zamanla daha iyiye, kötü başlarsa daha kötüye varır. Ancak idrak edebilenler neden dünyaya gön­derildiklerini biliyorlar. Varoluşun amacının yemek içmek, yatıp uyumak olmadığını biliyorlar. Anadolu’da böyleleri için, “aman sen onu adamdan mı sayıyorsun? Ver yesin, ört uyusun” derler. İki âlemi bir etmeyen huzura varamaz... Kömür ne çilelerden geçti de elmas oldu. Karşına çıkan güçlüklere neden itiraz edi­yorsun? O güçlüklerle mücadele etmeden, çile çekmeden, inki­sarı tatmadan nasıl HAK’KA varabiliriz?


Bütün güzellikler ve yücelikler, günlük yaşamanın içinde. Ne olur, onun her ânını değerlendirelim. Her dakikamız eşi olmayan bir mucize. Unutmayalım. Sevgi ile bütün kapılar açılır. Bütün engeller yıkılır.


Ne olur, hep aşk içinde yaşasak. Aşksız bir ânımızı bile geçirmesek. İçtiğimiz bir yudum suyu, yediğimiz bir lokma ek­meği bile aşkla içsek, aşkla yesek. Aşkla görsek, aşkla yürüsek.
Allah bu güzellikleri cümlemize nasip etsin.



Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]