Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Abdülkadir Geylani Hz'nden öğütler.
Gönderen : "Öğrenci"
Tarih : 5/22/2017 12:04:11 AM


.


ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ'NDEN ÖĞÜTLER


Önce nefsine öğüt ver, onu yola getir. Sonra da başkalarını.


Halk arasında söylediğin şeyleri yalnız kaldığında da söylüyor musun? İşte en önemli iş bu.


Bugün ömrün için son gün olduğunu bil, işlerini ona göre ayarla. Bu duygu sana yeter.


En büyük saadet ruh zenginliğine ermektir. Bunun için çok çalışmak, tembel olmamak gerekir. Tembellik insanları korkunç uçurumlara atar.


Çalışana Allah yardımcıdır. Bu denizde gayret et. Dalgalar sağa çarpa,sola vura, bir gün selamet sahiline atar.


Ahmakla oturan ahmak olur. Bilen ve bilgiyle iş tutanları ara.


Hizmet edersen sana hizmet edilir. Aziz ve Celil olana hizmetçi ol.


Ahireti dünyadan öne al. Böyle yaparsan ikisini birden kazanırsın.


Afiyet afiyeti aramamaktır. Afiyeti arayan afiyeti bulamamıştır. Zengin zenginliği aramaz. Zenginliği fakirler arar.


Bu dünya bir denizdir. İmanın da bir gemidir. Gemi sağlam olursa burada boğulmaktan kurtulursun.


Bir kimse kendini dünyaya kaptırırsa kalbi kararır,sakınma duygusu ölür. Haram helal demez mal toplamaya başlar, utanma duygusu ölür.


Kendi görüşü ile yetinen batar, zelil olur. Düz yolda ayağı kayar. Kendi görüşünü beğenen hidayetten mahrum olur.


Ölümü düşün, ölümü anmak kalbe cila verir. Ölüme hazırlık yapmak kalbinden perdeleri kaldırır.


Kainatın her zerresinde Allah’ın güzel sanatı vardır. Bu gözle bakan için herbiri Hakk’a ulaştıran bir delildir.


İçin temiz olursa konuşman güzel olur, yaptığın işler güzel olur. İçini temiz tutarsan dışın hoş olur.


Yediğinden fakirler de yararlansın. Bir kimse yalnız yer ve yedirmezse ona fakirlik gelir.


İman yönünden zayıfladığını hissettiğin an komşunu, akrabanı, beldeni,iklimini bir yana at. Çünkü onlar seni kurtaramaz.


Allah yolcularına katıl. Onların öyle nazarı vardır ki, manen kalpleri diriltirler.


Öğüt verilen yerlere devam et. Kalp öğüt dinlemeyi bırakırsa körelir.


Hakk’ın nimetlerine şükretmedikten sonra felah bulamazsın.


Temeli bir hiç üzerine atılanla sohbet etme. Onunla sohbet ne lazım;dışına baksan mühürlü olduğunu, içine baksan daima Hakk’a karşı geldiğini anlarsın.


İç ve dış konuşmalarınızı bir kayda bağlayınız. Sizi gözeten melekler dışınızı mürakebe eder. Hakk ise içinizi.


Dilini kalbinden ayrı etme. Ağzından çıkan kalbinde bulunan olmalı. Her ikisini de iyi yönet ki, hoş olasın.


Doğruluk olmadan bilginin sana ne yararı dokunur? Doğruluğun olmadığı için bilgi sana bela olur.


Bir iş yapacaksan Kitap ve Sünnet izin verirse yap.


Dünya zevki için kimseyle çekişme. O zevkler verilir, alınır, geçer, gider. Fakat sen arada yok olursun.


Sana Allah gerek. O’nun zatından başkasıyla uğraşma. Rızkı yoktan yarattı, vaktini bile tayin etti.


Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) “En büyük bela, nasipte olmayanı aramaktır,” buyruğunu hiç duymadın mı? Nasipte olmayanı kullar hiçbir zaman veremez.


Ümitlerini kıs, hırsını azalt. Sana emanet edilen namazları vaktinde kıl. Namaz, halkı kalpten çıkarıp attıktan sonra kılınırsa Hakk’a vuslat sayılır.


Bela karşısında dağ gibi olmalısın. Allah sevgisi o zaman belli olur. 


Allah’ın rızasına erme yolunda yapmacık hareketler fayda getirmez. Bir de yalancılık ortaya çıkarsa felaket o zaman başlar. Eğer bu hallerin azı sende varsa hemen tevbe et ve tevbeni bozma.


Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve Allah’ın rahmet nazarından uzak kılar.


Hiçbir söz amelsiz ve ihlassız kabul edilmez. Kainatın Efendisinin (S.A.V) yolu ihlas’tan ibarettir.


Yüce Allah’tan  başka her kime güveniyor veya kimden korkuyorsan o senin ilahındır.


“Allah’tan  başka ilah yoktur,” dediğinde bir dava peşine düştün demektir. Her davada şahit isterler, şahidi olmayan davasını kaybeder. Ayrıca bu uğurda gelecek her türlü sıkıntıya göğüs gerip, sabır göstermek de birer şahid sayılır.


Dünya iman sahiplerine pişme ocağıdır. Ahiret onları hazır bekler.


Saygı ve sevgilerimle.



Öğrenci.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]