Hayırlı günler efendim.

Allaha şükür yine yazma imkanını buldum. Üç haftadır yurt dışında resmi
görevle bulunmaktaydım. Bu hafta yine güzelim iş yerindeyim. Kaldığım otelde
tanıştığım bir insana (bir Portekizli) sizin ve siteniz hakkınızda bilgi
verdim. Kendisi müsait zamanında mail göndermeyi düşünüyor (İngilizce
olarak). Bende Sabri Beyin tüm dünyaya seslendiğini ve seslenmek istediğini
ifade ettim.

İnşallah "Gönül Sohbetleri" kitaplarınızın birinci cildinin İngilizce
çevirisine kaldığım yerden devam edeceğim. Benim için büyük bir mutluluk,
güzel bir yol arkadaşlığı. Az önce gelen maillerden annesi rahatsızlanan
değerli gönül dostuna Allah'tan sabır ve şifa diliyorum. Muhakkak ki herkes
gibi bizde ayrı bir imtihan içindeyiz. Son nefesimize kadar. Ve gelecekte
başımıza ne geleceğini bir Allah bilir. Kendi adıma bildiğim bir şey var ki,
bize bahşedilen nimetlerin kadrini ve şükrünü tam yapamıyorum. İnsan oğlu
öyle bir yolda gidiyor ki, bir bakıyorsunuz yaptıklarıyla çok mutlu, bir de
bakıyorsunuz "Bu ben miyim?" diyor. Bu bocalamaları ve etkilerini en aza
indirebilmek için çözüm her halde sizin sık sık ifade ettiğiniz güzel
görmek, güzel duymak, güzeli konuşmak ve hissetmek gerekiyor. Nasihatsiz
kalan bir kalp, bir gönül çok çabuk kayıp yönünü yitirebiliyor.

Size tekrar yazabildiğim için Allaha şükürler olsun. İyi ki siteniz var ve
biz de vesilenizle duygularımızı tüm dünya ile paylaşabiliyoruz.

Allaha emanet olun.

Yaşar

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :