Sayın Yaşar Bey,

28.3.2007 tarihli mailinizi aldım.

Aziz dost, biz de epeydir senden mail gelmediği için merak ve endişe içindeydik. Şükürler olsun, hasret giderdik. İnşallah bundan sonra arayı bu kadar açmazsın. Biliyorsun ben tribünlere çıkan dostlara biraz kırgınım. Biz bu siteyi insanlara karşılıksız, menfaatsiz, çıkarsız, sadece ama sadece Allah rızası için sevgi, saygı, dostluk, insanlık götürmek için açtık. Kimse kusura bakmasın bana ve sitemize birazcık olsun sevgi, saygı duyan insanlar tam bir katılık, nemelazımcılık, vurdumduymazlık içinde tribünlerde oturuyorlarsa açık söyleyeyim onların sevgileri ve dostlukları akla soru işaretleri getiriyor. Bu nedenle aman dikkatli olalım. Bu sitenin ne siyasetle, ne ticaretle, ne çıkarla, ne menfaatle en ufak bir ilgisinin olmadığına inananlar lütfen tribünlerde oturan entel-dantel kişilerden olmasınlar. Sahaya insinler.

Şurasını unutmayalım ki bir insanı kültürel yozlaşmaya götüren sadece televizyonlardaki ipe sapa gelmez manyakça diziler değil, aynı zamanda memleket meseleleri karşısında insanoğlunun acıları ve ıstırapları karşısında sol omuzunu yukarı kaldırıp bana ne demesidir. Akif,

“Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır” diyordu.

Biz de bu sitenin devam etmesini istiyorsak, gazeteden mahrum, televizyondan mahrum bir toplumda duyan, düşünen, hisseden insanların sesinin duyurulmasını istiyorsak lütfen ilgi gösterelim.

Bu satırları yazdığım için kimse darılmasın, gücenmesin, incinmesin. Benim de bir sabrım var. O sabrın da bir derecesi var.

Sevgili dost, bu satırları genel olarak yazıyorum. Seninle ilgili değil. Gönül Sohbetlerinin birinci cildinin ingilizce tercümesi bitmek üzere diyorsun. Bu beni ne kadar sevindirdi anlatamam. İnşallah bir gün hepsinin tercümesinin bittiğini görür, onları ingilizce konuşan kardeşlerimizin istifadelerine sunarız. O günü merak ve heyecanla bekliyorum. Çünkü, bir gün Gönül Sohbetleri kitaplarının pek çok ülkede başucu kitabı olacağına bütün kalbimle inanıyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :