Muhterem hocam,
Yüce Allah'ın rahmeti bereketi ve mükemmel insan örneği Paygaberimizin s.a.v şefaati sırati müstakim üzere yaşamaya çalışan herkesin üzerine olsun duasıyla efendim,
Daha hayatın başında olan " adam " rumuzlu kardeşimizin mailini ve zatıalinizin cevabınızı okudum. İkinci mailinde kardeşimizin düşünceleri içimi cızzz ettirdi. Ama bu mailine Elhamdülillah dediğim cevabınızı okuyunca içim aydınlandı. Samimi düşünceleriyle kardeşimiz hayra vesile oldu inşallah.
Çok hoşuma giden bir sözü not almıştım aylar evvel. şöyle; Her kadına sahip olmak isteyen erkek bir kadına hasret kalır, bir kadına sahip olan erkek ise tüm kadınları kendisine hayran bırakır.
Sevgi ve duygu açlığını çeşitlilikle gidermeyi istemek suç mu? işte cızz burada. Tv dizilerinin, sinema filmlerinin, romanların, Kuran dan ve sünnetten uzak bir ahlaka sahip olmanın beyinleri inşaası bu cümle oluyor işte. Okuduğum bir kitapta erkek evlenmek istedği hanıma " cennetim olur musun ? " diyerek evlenme teklif etmişti. HADİSİ ŞERİFTE NE BUYRULMUŞ " BU DÜNYASI CENNET OLANIN AHİRETİ DE CENNET OLUR. Çünkü müminler bilirler ki biz tek dünyalı değiliz. İnsanlar tek ve gerçek bir sevginin peşinden gideceklerine bu dünyalarını da ahiretlerini de mahvedecek aslında adı zina denilen ve Kur'an ifadesiye kendilerine zulum ettikleri bir hayatı yaşamayı seçiyorlar.
Yazılarını severek okuduğum Nevzat Tarhan Beyefendi böyle yaşayan insanların beyin akış trafiklerinin bozulduğunu söylüyor. Günümüzde kadın cinayetlerinde neden artış var? Çünkü Yüce Allah'ın hudutları yok hayatlarda. Beyin trafiğinde de kırmızı ışıklar yanmıyor. Halbuki Muhammedi ahlâkta sevgiye giriş sağlayan ve insanı mesut hissettiren onun helâl oluşudur buyruluyor. Annelik gibi yüce bir duygu ile kodlanmış kadın ruhu eğer beyin akış trafiği bozulmamış ve zarar görmemişse ( yani tv dizileri v.s. beyni yıkanmamış ise )başka bir kadını ikinci bir kadını kabul edemez. GAP Turunda Diyarbakır şehir turunda karşıdan kucağında minik bebeği ile yoldan geçen bir hanım gördüm. İncecik yapıda, gri gümüş pullu bir uzun elbise giymiş başına yarım örttüğü eflatun örtüsünün altından kına yakmış olduğu anlaşılan uzun tek örgü saçını yandan sarkıtmış iri kara_yeşil gözlü buğday benizli son derece zarif yürüyen bu hemcimsimde İlahi bir güzellik hissettim. Bir mecmuaya kapak olabilecek kadar etkileyici geldi bana. Bu düşüncelerimi kendisine söylemeliyim dedim. Ve yaklaşıp söyledim. Ne kadar güzelsiniz maşaallah dedim. Çok nazikçe güldü. Bozuk bir türkçe konuşuyordu. Ama benim övgülerimi anlamıştı. 18 yaşında imiş bebeği de bir yaşında. Ama dedi kocam üzerime kuma getirdi. Ona ayrı ev açtı. Ben de şu an annemin evine gidiyorum çok üzgünüm v.s. .....Şaşırdım hiç bunları duyacağım aklımın ucundan geçmedi ama hemen gerçek bu işte dedim. Ona moral verici birşeyler söyleyebildim ancak içim acıdı bu geline de kıymışlardı. Üstelik kucağında minicik bebeğiyle ve kocasının aldığı para da iki evi geçindirmeye yetmiyormuş. Niye ağlıyorsun diye sordular bana. Hİç dedim kocaman bir HİÇ. İşte buna hayat diyorlar. Yaşıyoruz diyorlar.Hiç edilen hayatlar.
Ne güzel söylüyorsunuz bu hanımı sevmeye bir ömür yeter mi? Bir sevgiye bir ömür yeter mi? Yetmez.Onun için Peygamberimiz s.a.v ne müjdelemiş. " Ahirette kişi sevdiği ile beraberdir " Bu belki sıradan bir örnek ama insanlık manzarasından bir kesit.
Şimdi soruyorum çok eşliliğe özenen erkeklere.. Bu gelinin kırık kalbini anlayabilirler mi? Kırık kalpler üzerine mutluluk olur mu?
Muhterem hocam,
Uzun zamandır zatıalinizden eski günlerde ki gibi böyle uzun bir cevap almamıştık. Adam rumuzlu kardeşimiz bu konu da da sevinmemize vesile oldu.
Günümüz erkeklerinde en büyük eksiklik nedir hocam? Bu konuda bendenizin kıstası Hz. Yusuf tur. Ölçü budur. Züleyha ya hayır diyebilmek. HAYIR da hayır olduğunu bilmek. Neden hep kadın suçlu oluyor?
Bu kadın zulmü nasıl önlenecek? Hürmet ve hayır dualarımla ellerinizden öpüyorum efendim. Cevabınız için önceden teşekkür ediyorum efendim.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Güneşin Işıkları”,
Kıymetli yavrum, bugün anneler erkek çocuklarını öyle yetiştiriyorlar ki onları bir firavun taslağı haline getiriyorlar. Onlara evlendikleri zaman bir kadını nasıl mutlu edebileceklerini, nasıl mutlu bir yuva kurabileceklerini öğretmiyorlar. Çocuk aileden gördüğü pohpohlanmayı, ilgiyi, şımartılmayı sonra eşinden göremeyince mutsuz oluyor.
Şimdiki anneler erkek çocuk mutfağa girmez, erkek çocuk eline toz bezi almaz diyorlar. Annem Sabiha Hanım, beni öyle yetiştirdi ki daha beş yaşımdayken beni pazara alış verişe gönderirdi. Bir gün pazardan domates al gel demişti, getirdim, içinde bir tane sağlam domates vardı. Annem onu çıkardı, yıkadı, kuruladı ve komşulara iftiharla göstererek, “Bakın benim oğlum ne güzel domates almış.” dedi. Bana döndü, “Eğer,” dedi, “bundan sonra çok dikkatli olursan hep böyle güzel domatesler alabilirsin.” Ben ondan sonra hep malın en iyisini alırdım. Komşular iyi mal almak istediklerinde pazara beni gönderirlerdi. Annem gece on ikide beni uyandırır, tahta fırçası ile evin tahta merdivenlerini fırçalatırdı. Komşular, “Aman ne yapıyorsun Sabiha Hanım, beş yaşındaki çocuk gece uykudan uyandırılır, merdiven fırçalatılır mı deseler de annem, “Siz benim işime karışmayın, ben oğlumu hayata hazırlıyorum.” derdi. Yemek pişmesinden odunların yarılmasına kadar her konuda anneme yardım ederdim. İşte böyle yavrum. Sorun ta ailede başlıyor. Ne yazık ki bizim toplumumuzda bir erkek çocuk düşkünlüğü var. Erkek çocuklar adeta bir put haline getiriliyor. Bu nedenle bu yaklaşım değişmedikçe kadın zulümleri daha çok devam eder.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah'ın Rahmeti, Peygamber Efendimiz S.A.V'in Şefaati Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Üstlerine Olsun.