Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir üniversitenin birçok fakülteleri vardır.
Gönderen : Göksu
Tarih : 6/5/2017 10:26:42 AM


.


Saygılar Sabri Bey Amca, ellerinizden öperim.


Son zamanlarda benim ve yakın arkadaşlarımla isteyip de yapamadığımız önemli bir sorunumuz var; uyku. Bugün, değerli bir ağabeyim, Hasan ağabeyim ile bu konuyu istişare ettik. Kendisi, bana göre hayatını sadece Allah rızasını kazanmaya adamış birisi. İstişaremiz sonucu şu sonuca vardık: az uyumak istiyoruz, ancak bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Bir gün az uyusak ertesi gün ya hasta oluyoruz ya da bütün günümüz ayakta uyur şekilde geçiyor veya 2 gün üst üste 4-5 saat uyusak, ertesi gün yanımızda davul çalsalar uyanamıyoruz. Hatta sabah namazına kalkamadığım gibi bazen işe bile zor yetişiyorum.


Erzurumlu İbrahim Hz.’ nin “Marifetname” isimli eserinde, uykunun itidalinin dört saat olduğu yazıyor. Devamında da bunu yapabilmek için ilk önce az yemek yemenin önemine işaret ediyor.


Geçenlerde müdürümle de bu konuyu konuştuk. Askerdeyken 4- 4.30 saat uykunun yettiğini, ancak bunu sivilde sürdüremediğimden bahsettiğimde bana, oldukça ilgilimi çeken bir cevap vermişti: “öncelikle şunu bilmen lazım” dedi, “askerlikle sivil apayrı dünyalardır. Orada yaptıklarını sivilde yapmam çok zordur. Orası kutsal bir mekân, peygamber ocağıdır” dedi. “Askerlikte yaptım, sivilde de yaparım diye düşünme” dedi.


Birçok yerde okudum. Günde 7-8 saat uykunun insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu söylüyorlar. Ama ben buna kesinlikle bir anlam veremiyorum. Yalan söylüyorlar. Günde sekiz saat uyku ne demek? Kimi kandırıyorlar? Günün üçte biri uykuya verilir mi? Bu tembellikten başka nedir? Bence bize “siz sekiz saat uyuyun, biz 3-4 saat uyuyalım ve size sahip olalım” diyorlar. Büyük düşünürlere veya büyük insanlara hatta yaşayan büyük insan olarak, en yakınımız olarak, Size baktığımızda günde birkaç saat uyuduğunuzu hatta bazı günler hiç uyumadığınızı biliyorum. Küçüklükte kazandığımız bu çok uyku alışkanlığını kırmam gerekiyor.


Sabri Bey Amca, az uyumanın sırrı nedir? Nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. Şimdi ortalama 6-7 saat uyuyorsam, bunu nasıl ve ne şekilde 2 saat uykuya indirebilirim? İnanın çok çalışmam gerekiyor ve ben zamanımın bir saatini bile uykuya vermek istemiyorum. Bence iki saat uykudan fazlası olmamalı. Çok çalışmam gerektiğini Sizde biliyorsunuz. Hangi saatte yatmalı ve hangi saatte kalkmalıyım? Bazen örneğin saat 22:00 da yatıp 03:00 da kalkıyorum. Ama bunu aynı tempoda 3 günden fazla yapamıyorum. Yanlış saatlerde mi yatıp, yanlış saatlerde kalkıyorum? Ya da çabuk mu pes ediyorum. Bedeni mi çok daha fazla mı zorlamalıyım? Zorlama ile olur mu? Bedenim meleke kazanana kadar bunu sürdürmeli miyim? Ancak bunu sürdürürken bütün günümün anlamsız geçtiğini tahmin edebilirsiniz? Kısaca Sabri Bey Amca, az uyumanın sırrı nedir? Nasıl iki saat uyku uyumayı kendime kazandırabilirim?


Saygılar Sabri Bey Amca, SEVGİLER, ellerinizden öperim.


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Göksu Bey,


Kıymetli yavrum, biz hayat olaylarını müstakil fakülteler olarak düşündüğümüz sürece hiçbir alanda başarılı olamayız. Hayat, bütün nüanslarıyla bir bütündür, birbirini tamamlar. Profesör Eva Hanım, “Bir çaya şeker atıp da karıştırdığımız zaman çıkan ses uzayın bütün zerrelerinde duyulur” diyor. Hayat olayları öylesine birbirine bağlı ki siz yalnız uyku olayını ele alıp bunu asgari hadde indirmeye çalışırsanız başarılı olamazsınız. Ama bir bütün olarak hayata bakarsak az yemek, az konuşmak, az harcanmak, malayani görüşmemek, adına televizyon denilen aptal kutusunun önünde fazla zaman harcamamak, belli bir düzeye gelmemiş, sürekli negatifliği yaşayan insanlarla görüşmemek, adına gazete denilen şeytan oyuncağı ile fazla zaman harcamamak, asla borçlu olmamak, ölüm bahasına da olsa yalan söylememek, harama bakmamak, haram düşünmemek, haram konuşmamak... Bütün bunlar, yavrum daha bahis konusu etmediğimiz ince nüanslar bir araya geliyor, ortaya insanı kamil dediğimiz güzel bir insan tipi çıkıyor. Bir üniversite nasıl muhtelif fakültelerden kuruluyorsa tek bir fakülteyle bir üniversite olmazsa, hayat da öyle yavrum. Şimdi siz yalnız uyku olayını ele alıp, onun üzerinde yoğunlaşmak istiyorsunuz. Bundan vazgeçin. Sağlığınızla oynamayın. Biz, negatiflikler içinde yaşarken 6-7 saatlik uyku bize az bile gelir. işte böyle yavrum. Bilmem ne demek istedğimi anlatabildim mi? Lütfen tereddütlerin olursa hiç çekinmeden yaz. Biliyorsun bizim sitemiz yedi milyar insana açık.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Göksu Bey'in cevabı:
----------------------------------------------------------------


Evet, Sabri Bey Amca, dediklerinizi çok iyi anladım. Hayatın bir bütün olduğunu kitaplarınızda da bizlere aşılıyorsunuz. Her televizyon programlarınızda da bu konuya değiniyorsunuz. İnanın, her yeni güne başlarken, acaba tekâmül yolunda yeni bir şeyler kazanabilir miyim? Yeni bir şeyler öğrenebilir miyim? diye başlıyorum. İşe belki son bir yıldır bir kere bile abdestsiz gitmedim. Yemek yaparken sanırım hiç abdestsiz yemek yapmadım. Abdestsiz yemek yemedim. Abdestsiz uyumadım. Bu abdest alışkanlığımı askerdeyken kazanmıştım. Sabahları belediyenin temizlik görevlisi 64 yaşındaki İbrahim Amcayı görüp, ona selam vermeyi, onun bir duasını almayı o kadar çok istiyorum ki. Çok şükür, akşamları veya gün içerisinde, öğrendiğim şeylerin, bazı durumlar karşısındaki tutumlarımın farkına varıyorum. Yanlışlarıma, kendime özeleştiri yaparak objektif olarak bakabiliyorum. Hayatın esas anlamının tekâmül etmek olduğunun da farkındayım. Ancak, bunları ilerletebilmem için daha az uyumanın da önemi burada karşıma çıkıyor. Çok okumam gerekiyor. Ancak ben o kadar zaman bulamıyorum.


Hemen hemen hiç televizyon izlemiyorum. İnternetten merak ettiğim haberleri yaklaşık akşamları 15 – 20 dk. da internetten okuyorum. Televizyon izleyeceksem ya Sizin sohbetlerinizi izlemek için veya bazı birkaç güzel sohbet programları var onları dinlemek için izliyorum. Bir tane bile izlediğim dizi film yok. Negatif insanlardan olabildiğince uzak duruyorum. Çevremde de zaten yakın olarak görüştüğüm pek bir kimsem yok. Olabildiğince bulunduğum ortamlarda az konuşmaya çalışıyorum. Genellikle bir kitap okuyacaksam, kitabı okumadan önce, bu benim hayatıma bir şeyler katabilir mi diye düşünüyorum? Sizin sohbetleriniz gibi beni, kitabı okuduktan sonra başka biri yapacak mı? diye düşünerek kitap seçiyorum. Ve açıkça söyleyeyim, son birkaç yıldır aldığım kitapların hemen hepsi Sizin gönül dostlarına önerdiğiniz kitaplardır.


Az yemek yemeye de çalışıyorum. Dediğiniz gibi tek çeşit yemekten başka yemek de yapmıyorum. Ekmek kırığının bile insanı nasıl tekâmül yolunda ilerleteceğinin farkındayım ve ona göre çaba sarf ediyorum.


Yazınızda eğer yanlış anlamadıysam şöyle bir ana fikir çıkıyor: “sen tekâmül etmeye çalış, bu basamakları çıktıkça uyku probleminde kendiliğinden itidal seviyeye gelecektir” demek istiyorsunuz sanıyorum. Eğer yanlış anladıysam lütfen düzeltiniz.



Saygılar Sabri Bey Amca, SEVGİLER, ellerinizden öperim.


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Göksu Bey,



Kıymetli yavrum, tebrik ederim, meseleyi çok güzel anlamışsın. Merdivenler nasıl birer birer çıkılırsa manevi tekamül de öyle oluyor. Güzel yoldasın. Başarılı olacağına inanıyorum.



Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]