Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sen gayret et...
Gönderen : "Öğrenci"
Tarih : 6/8/2017 9:52:22 AM


.


Fakir genç bir adam geceleyin kulübesinde uyurken, uyku ile uyanıklık arasında odasının ışıkla dolduğunu görür. Gaipten gelen bir ses ona şöyle der: “Bundan böyle Allah için çalışacak ve kulübenin önündeki büyük kayayı bütün gücünle iteceksin!”


Bunun Allah’tan gelen bir emir olduğuna inanan adam, ertesi sabah kayayı itmeye başlar. Ertesi gün ve izleyen haftalar güneşin doğuşundan batışına kadar taşı itip durur. Aylar süren uğraşı sırasında kaya yerinden bile kımıldamaz. Adam gece kulübesine yorgun argın dönerken, günlerinin boşa geçtiğini düşünüyordur artık.


Kendi kendine söylenmeye başlar: “Ne kadar zamandır bu kayayı itip duruyorsun, bir milim bile kımıldamadı. Kendine bunun için niye yazık ediyorsun? Onu yerinden oynatman zaten mümkün değil...”


Bu tür düşünceler onun şevkini daha da kırar ve ümidini gitgide yitirir. Gece uykusunda bir ses şöyle der: “ Sana daha önce kayayı bütün gücünle itmen söylenmişti ve sen de öyle yaptın. Sana hiçbir zaman onu yerinden oynatman söylenmedi. Senin görevin onu itmekti. Şimdi gücünün tükendiğini, başarısızlığa uğradığını söylüyorsun. Kendine bir bak bakalım. Kolların daha da güçlendi, pazuların büyüdü,sırtın ağırlığa dayanıklı hale geldi,bacakların kalınlaştı ve kuvvetlendi. Şimdi eskisinden çok daha güçlü ve dayanıklısın. Kayayı yerinden oynatacak olan sen değilsin, Allah’tır.”


Hatasını anlayan genç, ertesi gün kendi görevinin kayayı yerinden oynatmak değil, onu var kuvvetiyle itmek olduğunu düşünerek verilen görevi yerine getirir. İkinci gün, üçüncü gün derken, kaya birden yerinden kımıldar. O zaman kayayı yerinden kımıldatanın kendisi değil Allah olduğunu anlar. Biraz daha uğraştığında, kaya biraz daha oynar ve kenara yuvarlanır. Altından da kendisine ömür boyu yetecek kadar büyük bir hazine çıkar.



Ernest Hemingway’in, “İhtiyar Adam ve Deniz” adlı ölümsüz yapıtında ihtiyar bir balıkçının gerçek bir öyküsü anlatılmıştır. İhtiyar balıkçı, Karayipler’de bir gün iyice açılır, büyük mücadeleler sonunda teknesinden daha büyük bir kılıçbalığı yakalar.Fakat kıyıya dönerken kılıçbalığı, yol boyu kan kokusuna gelen köpekbalıklarınca didik didik edilir. Balıkçının bu büyük mücadeleden elinde kala kala sadece dev balığın iskeleti kalmıştır. Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken “Beni adamakıllı yendiler... hem de ne yeniş.” diye geçirir içinden. Fakat sonunda bütün verdiği çabaları yeniden düşünür ve “Yenilmedim aslında,belki biraz fazla açıldım, o kadar.” der.



Bazen yapmamız gereken şeyleri yapamadığımızda inancımızın ve cesaretimizin zayıfladığını görüp, sarsılırız. Böyle anlarda tüm gayret ve çalışmamızın sonucu başarısızlık gibi gözükse de belki bu gayretlerin amacı bizi hedefe ulaştıran gücü ve dayanıklılığı kazanmamıza yardımcı olmak, bir sonraki aşamaya bizi hazırlamak ve yeni hedeflere daha sağlam adımlarla yürümemizi sağlamaktır. İnsanlığın kazandığı tüm başarılar aslında “Yenilmedim” diyen insanların sayesindedir.






Saygı ve sevgilerimle


Öğrenci

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]