Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Misafirlik adabı.
Gönderen : Sabri Babadan Sohbet
Tarih : 6/12/2017 1:11:19 PM


.


ABRİ BABADAN SOHBET
KONU: MİSAFİRLİK ADÂBI
Kıymetli yavrum,


Dost ziyaretleri güzeldir. Bu ziyaretlerde İslami bir edep içinde olmak, insanı mânen güzelleştirecek şeyler konuşmak lazımdır.


Ziyaretleri önceden haber vermek güzeldir. Ev sahibi de bir ziyaretin dolu dolu geçmesi için hazırlık yapmalıdır, tabi misafir de aynı şekilde. Misafirin bir hediye ile gitmesi onun ev sahibine değer verdiğinin bir göstergesidir. Her iki taraf da kıyafetlerini bu görüşme için değiştirmeli, gidince ayakkabı kapının önünde çıkarılmalıdır. Sokaklar çok kirli olunca bu şart oluyor efendim. Misafire çıkarılan terlik tertemiz ve güzel olmalıdır. Sağı solu araştırıcı olmamalıdır. Bu İslam edebine yakışmaz. Ziyaretleri yeme içme törenine çevirmek doğru olmaz. Misafire ikram zaten İslami bir ahlaktır ancak sürekli ikram, sürekli ikram olunca bu defa da sohbet koyulaşamıyor.


Misafir varken televizyonu kapatmak şarttır. Yoksa sohbet bölünüyor, herkes yoksa kendi evinde de izler. Ben bu konuda gittiğim yerde uyarıyorum. Yoksa bir göz televizyonda, bir göz misafirde oluyor. Bir ziyaret hem misafire hem ev sahibine bir şeyler vermeli, yeni bir şeylerin farkına vardırmalı, her iki tarafa da güzellikler katabilmeli. Yoksa dedikodu yaparak, insanları çekiştirerek olmuyor efendim. Karşılıklı okunan kitaplar, yeni tanışılan insanlar, yeni gezilen, görülen yerler… Bunları konuşmak varken olur olmaz şeylerle vakit doldurmak olmuyor. Allah (cc) hayırlı, uzun ömürler versin ama her günümüzü değerlendirelim. Birbirimizin kıymetini bilelim.


Bence sohbet ibadettir. Bu yaptığım konuşmalara bir ibadete gelir gibi geliyorum ve dönerken daha büyük yaşama sevinci içinde oluyorum.


Büyük Yunus: “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası” diyor.


Peygamber Efendimiz (SAV): “İki günü birbirine eşit olan zarardadır.” Buyuruyor.


Öyle sohbet olur ki insan yıllarca unutmaz, ciltler dolusu kitaplardan daha çok istifade eder. Ben çocukken az çok mürekkep yalamış her misafiri soru yağmuruna tutardım. Oysa şimdilerde gittiğim yerde gençler sohbet dinlemiyor. Çocuklar, gençler misafire çıkmıyorlar. Ben 3,5 yaşında okumayı öğrendim, nerede bir güzellik var, orada oldum. Hep okudum, yazdım, düşündüm, sordum, araştırdım, inceledim. Şimdi de bütün bu birikimlerimle insanlara faydalı olmak istiyorum. Hep şükrediyorum. Şu karmakarışık dünyada Cenab-ı Hak bana bir cennet hayatı yaşatıyor. Eşim Rana Sultan ayrı bir cennet yaşatıyor (nur içinde yatsın). Basit, mütevazi bir insanım, yaşantım son derece basit. Ama ben bu aşamaya çok çile çekerek geldim. Çocukluğumu, gençliğimi bilmedim. Benim insanlara çok faydalı olabileceğim durumlar var. Bugün toplumda bazı insanlar bazı konuları, bazı sorunlarını sormuyorlar. Ama öyle insan kolay yetişmiyor. Keşke herkes benim de birikimlerinden istifade etse, sorsa.


Bazen beş yaşındaki bir çocuktan bile bir şeyler öğrenebiliriz. Yeter ki bunun gayreti içinde olalım. Sohbet edelim, dostlarımızla görüşelim, hayatımızı sürekli güzelleştirelim efendim.
Selam, saygı ve sevgi ile.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]