Bir gün oturmuş, masada kitabımı okuyordum. Birden telefon çaldı, yetişeyim derken aceleyle kalkmak istedim, ayağım masanın bacağına çarptı. Çok üzülmüştüm. Telefon konuşması bittikten sonra masanın bacağına gittim, onu öptüm, onu okşadım ve özür diledim. Eminim, bu satırları okurken gülecekler çıkacak. Varsın gülsünler. Ben onlara bir noktayı hatırlatmak isterim: Biz ilkokulda okurken "Cisimler canlı ve cansız olmak üzere ikiye ayrılır." şeklinde öğretmişlerdi. Biz ilkokul beşteyken atom parçalandı, atom bombası yapıldı, Hiroşima ve Nagazaki'ye atıldı. Japonya çökertildi. O zaman anlaşıldı ki cansız cisim diye bir şey yokmuş. Her atomun içinde nötron, proton ve elektronlar Mevlevi dervişleri gibi fırıl fırıl dönüyorlar.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.