Sayın büyüğüm, mümkünse sizin bu anektod üzerine olan yorumlarınızı öğrenebilir miyiz? Hürmetle ve sevgilerimle ellerinizden öperim.
Merve Uyar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Merve Uyar,
Kıymetli yavrum, o soruyu soran profesörün inceliğine hayran oldum. Hayatın sırlarından biri gibi geldi bana. Bizler ne yazık ki dikkat olayına yabancıyız. Hayatımızın bir takım sloganlarla, palavralarla, önyargılarla götürmeye çalışıyoruz. Onun için mutsusuz , onun için yaşama sevinci duyamıyoruz. Japon dilinde küçük, basit, önemsiz kelimeleri yok. Onlar için herşey önemli. Onun için hayatta başarılı oluyorlar. Onun için Japon arabaları Amerika caddelerinde en çok görülen marka. Bana sormuşlardı, hukuk fakültesinde okurken. “En çok hangi profesörün etkisi altında kaldınız?” diye. Ben de “Kapıcı İrfan Efendinin” demiştim. Herkes hayret etmişti. Şimdi sayın profesörün sorusu ile o hatıram canlandı. Bir insana kendi ismiyle hitap etmek, onu hatırlamak kadar onu sevindiren, mutlu eden hiçbirşey olamıyor. O bakımdan uluslararsı ilişkilerde okuyoruz diye çalımından, cakasından yanına yaklaşılmayan cici beyler, kapıcıyı mı hatırlayacaklar. Bunlar yarın evlendikleri zaman hanımlarının doğum gününü de hatırlamazlar.
Kıymetli yavrum, çok dikkatli olabilmek lazım. Fransa’nınen büyük şairi Valery, “Deha, dikkattir” diyordu. İnsanlar dikkatleri oranında sağlıklı, mutlu ve başarılı olurlar. Dikkatli olmayanlar başarısızlıklarına kılıf ararlar, sürekli olarak başkalarını itham ederler, böylece kendilerini bir güzel kandırırlar. Kıymetli yavrum, söyleyeceklerim kısaca bunlar. Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.