.
BAZEN BİR TEBESSÜM EN BÜYÜK İYİLİKTİR
Kıymetli yavrum,
İğnenin ucu kadar yapılan bir iyilik bazen bu dünyayı da aşar, bizi mana âlemine kadar götürür. Herkesin kendine göre yapacağı bir iyilik kesinlikle vardır. İyiliği yalnız madde planında para olarak görmemek lazımdır. Yerine göre bir tebessüm, sıcak bir bakış da yalnız, acı çeken, ıstırap içindeki bir insana en büyük güzelliği verebilir. Zaman zaman bazı kimseler ben Koç değilim, Sabancı değilim diyerek kendi kendilerini aldatmaktalar. Be kardeşim sımsıcak bir merhaba da diyemez misin? Taş mı kesildin? İnsanoğlu kendini ne güzel aldatıyor.
Geçenlerde bir ziyaretçim geldi. Asabi bir ses tonuyla, size kırıldım dedi. Nedenini açıkladı. Siz dedi, TV’deki bir sohbetinizde, herkes kendine göre başkalarına yardım yapabilir dediniz. Çok öfkelendim. Ben emekli bir insanım. Çok zor şartlarda yaşıyorum. Nasıl başkalarına faydalı olabilirim? Mümkün mü? Ben ne Vehbi Koç, ne de Sakıp Sabancı’yım, dedi. Baktım sözle olmayacak. Gelin dedim. Karşıda bir simitçi var. Oraya gidelim. Gittik. Simit tablasının iki yanında iki çocuk, iştah dolu bakışlarla, gözlerini dikmişler, sanki kendilerinden geçmişlerdi. O öfkeli zata döndüm. Lütfen bir simit parası verir misiniz dedim. İstemeyerek eli cüzdanına gitti. Çıkarıp verdi. Simitçiden o parayla aldığım simidi ikiye böldüm. Yarısını bir çocuğa, yarısını diğer çocuğa verdim. Çocuklar simidi görünce sevinçten çılgına döndüler. Havaya sıçradılar. Güldüler. Neşelendiler. Öylesine mutlu olmuşlardı ki... Yan gözle emekli zata baktım. İki damla gözyaşı, göz pınarlarından yanaklarına süzülüyordu. Birden ellerini uzattı. Sabri Bey, çok teşekkür ederim, hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım, dedi. Bir simitle nasıl güzel sonuçlar alınmıştı. Ben de o gün çok mutlu oldum. Tatlı, sıcak bir heyecan yaşadım. Demek ki dedim, insanları sevindirmek, hayır işlemek için ille Vehbi Koç, ya da Sakıp Sabancı olmaya gerek yoktu. Bir simit alacak paramız olmasa dahi, bir sıcak tebessüm, içten gelen, yürekten kopan bir selâm, bir hatır sorma, sıkılmış, bunalmış, daralmış bir insana göstereceğimiz yakınlık da aynı şekilde sadaka hükmünde idi. İlle büyük şeyler peşinde koşmayı bıraksak da minicik, küçük yardımlarla birbirimize mânen ve maddeten destek olabilsek... Yardımcı olabilsek... Ben, yerine göre, bir tebessümün bir insanı intihardan döndürebileceğine inanıyorum. Bazen omzumuza konan sımsıcak bir dost eli, bizi bedbinliğin, karamsarlığın uçurumlarından kurtarabilir. Hepimiz, tek istisna olmadan hepimiz, içtenlikli bir sevginin, saygının, ilginin özlemi içinde değil miyiz?
Kıymetli yavrum, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla…