Kıymetli yavrum,
Aşikâr bir şekilde zâhir, bâtını aksettirir. Yağ küpünden yağ, sirke küpünden sirke, bal küpünden bal sızdığı gibi insanların da yüz ifadelerinden cenneti veya cehennemi yaşadıkları anlaşılır. ALLAH’ın El-Bedii esmasını göremeyen, El-Bedii esmasını yaşayamıyor da. Yani güzellikleri göremiyor. Ben ateistler içinde yüzü gülen, insanlarla iyi geçinen bir kimse görmedim.
Dikkatli biçimde abdest alın... Her an ALLAH’la beraber olduğunuzu unutmayın. Yaptığımız her işte, ne ile, kim ile meşgulsek, ALLAH’ın bizi gördüğünü bilmek, her an O’nunla, Ebedi Sevgiliyle beraber olduğunu hissederek o neşeyi yaşamak ne güzeldir... Dünya yalan değildir. Dünya gerçektir. Bu dünya, cennetin benzeridir. Sen bu dünyada güzellikler ekersen, güzellikler bulursun. Ona gülerseniz, dünya da size güler. Bâtında ne varsa, zâhirde tecelli eden odur. Bu hayhuy, patırtı, gürültü içinde dünyalarını cennete çevirenler var. İşte Münir Derman Hz., işte Azize Anne, işte Ayten Kale, işte Mevlâna Hz... Dünyada geçen sayılı günler... Bütün mesele bu dünya hayatından ders alabilmek. Mevki, makam sahibi olduğu zaman, gurura, kibre kapılmadan her zamankinden daha tevâzu içinde olmak gerek. Gandhi’nin hikâyesini hatırlamalı...
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.