Japonlar, sanat, zenaat ayrımını kabul etmiyorlar. “İnsanın gönlünü koyduğu her şey sanat eseridir.” diyorlar. “İnsan hayatını o kadar ciddi, dikkatli, güzel yaşamalı ki, kendi hayatı bir sanat eseri olmalı.” diyorlar. Lokantadaki bulaşıkları yıkayan bir kimse de, o işyerinin baş aşçısı kadar lokantanın gidişinden sorumludur. Tabakları temiz yıkanmamış bir yerde yemek yemek herhalde büyük bir işkence olur. Bir gazete, fevkalâde iyi niyetle, çalışanlarının olağanüstü gayretiyle çıkabilir. Ama ikide birde tashih hatasıyla karşılaşırsanız, işin tadı kaçar, güzelliği kalmaz. Hatta onu zamanında yetiştirebilmek için aç, susuz, uykusuz kalan güzelim insanların da emekleri boşa gitmiş olur. Her taş yerinde ağırdır. Gerçekten de hayatta, basit, küçük, önemsiz hiçbir şey yoktur. Her olay zincirleme birbirine bağlıdır. Biri diğerine tohum oluyor. İçten içe oluşarak tohumlar meyvelerini veriyorlar.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.