Biraz da gülelim.
MUTLULUĞUN SIRRI
Mahallesindeki kahvede sohbet eden adama arkadaşları "senin yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir hayatın var.Karının bir dediğini iki etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa senin pısırık olduğunu düşünüyoruz" dediler.
Adam kısaca anlatayım der." Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına ben kendi atıma bindik evimize doğru gidiyoruz.Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve tökezledi. Karım eğildi ve benim atıma "bu biiiir" dedi. Biraz gittik ama az sonra atımın yine ayağı takıldı ve sendeledi eşim yine eğildi atıma "bu ikiiii" dedi. Biraz daha gittik ama yine atım tökezledi. Eşim atından indi ve atıma "bu da üüüüç" dedi sonra çeyizinden çıkardığı tabancasıyla atımı alnının ortasından vurdu.
Ben şok olmuştum. Eşime hışımla çıkıştım. " Neden vurdun ata yazık değil mi? Deli misin sen kadın? diye bağırdım.
Karım arkasını döndü ve bana "bu biiiir" dedi.
O gün bu gündür karımın bir dediğini iki etmedim.
Sonsuz hürmetlerimle.........
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Hatice Hakeri,
Efendim, mailinizde anlattığınız fıkra çok güzel. Uzun uzun güldüm. İnsan ister istemez başka fıkraları da bekliyor. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.