Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Nisa Suresi üzerine sorular cevaplar.
Gönderen : Sabri Babayla Sohbet
Tarih : 7/29/2017 11:08:38 AM


.



SABRİ BABA İLE NİSA SURESİ (NİSA: KADIN) ÜZERİNE BİR SOHBET


− Efendim, Nisa Sûresi 34. Âyetinde kadınlardan bah­sedilirken “İyi kadınlar, itaatkâr olanlar ve Allah’ın korunmasını emrettiği şeyleri eşlerinin bulunmadığı zamanlarda da koru­yanlardır.” buyruluyor (Elmalılı Tefsiri). Bunlar “iyi kadın”ın bir tanımı kabul edilebilir mi?


Sabri Baba:
− Evet yavrum. Genel anlamda iyi kadının temel özelliği bunlardır.


− Efendim, “İtaatkâr olmak” tanımı yalnız kadınlar için yapılmış, erkekler için benzer bir tanımlama yok. Bu kadınların daha mûtedil mizaçlı ve uyumlu olmaları gerektiğine işarettir diyebilir miyiz?


Sabri Baba:
− E, öyle yavrum. Biliyorsun bir atasözünde “Yuvayı yapan dişi kuştur.” deniliyor. Bunun için kadında bu vasıfların olması lâzım.


− Efendim, yine Nisa Sûresi 34. Âyette “Er olanlar (bazı tefsirlerde “erkekler” olarak geçiyor) kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kerre Allah birini diğerinden üstün yaratmış, bir de erler mallarından infak etmektedirler.” buyruluyor (Elmalılı Tefsiri). Yaratılışlarına ve bazı sorumluluklarına mukabil erkeğe bir derece mi lûtfetmiş oluyor Cenab-ı Hak?


Bir de bazı ailelerde çeşitli nedenlerle hem erkeğin hem kadının rolünü birlikte üstlenmek durumunda olan kadınlar da oluyor. O zaman kadının durumu kısmen de olsa değişiyor mu?


Sabri Baba:


− Yavrum bir ailede, her toplulukta olduğu gibi bir otoritenin olması lâzım. Âyette önemli olan “erkek” ile kastedilenin “er kişi” anlamında olması. Ama bizde erkek denilince akla ilk gelen vasıf, nedense cinsel güç oluyor. Daha önceki konuşmalarımda da anlatmıştım. Bunun bizim yolumuzda hiçbir önemi yok. Önemli olan bir erkeğin karakteri, şahsiyeti, idaresi, olgunluğu ile ailede otoritenin temsilcisi olması. Ne yazık ki bugün Türk erkeği, kadınına mânevi tekâmül yolunda yardımcı olamıyor. İstiyor ki bütün alışkanlıklarını birdenbire bıraksın. Oysa bu insanın fıtratına aykırı.


Er kişi demek; nefsine hâkim, iradesine sahip, kendi ken­disini yönetebilen kimse demektir. Bu vasıflara sahip olan bir kadın da er kişidir. Onun da Allah katında üstün bir derecesi vardır.


− Efendim, bugünkü toplumda artık kadın ve erkeğin rolleri birbirine karışmış durumda. Bazı kadınlar çalışma hayatına öyle kendilerini kaptırıyor ki, adeta bir erkek gibi davranmaya baş­lıyorlar. Meselâ dikkât ettim, araba kullanan bazı hanımların bazı hâl ve tavırları zamanla bir erkeğinki gibi olmaya başlıyor.


Sabri Baba:
− İster istemez bu davranışlara yansır yavrum.


− Efendim, müsaadenizle bir de çok eşliliğe izin veren Âyet-i Kerime hakkında soralım. Ne yazık ki istisnaî bir durum ol­masına rağmen çok yanlış anlaşılıyor.


Sabri Baba:
− Yavrum, İslâm’da aslolan tek eşliliktir. Bir kadını gerçek mânâda sevmeye bir ömür yetmez. Kur’an-ı Kerim’de kadın sadece onore edilmiştir.


− Efendim, yanlış anlaşılan bir husus da iki kadının şa­hitliğinin bir erkeğin şahitliği gibi sayılması. Siz bunu daha önce çok güzel izah etmiştiniz.


Sabri Baba:
− Yavrum, burada da çok büyük bir incelik var. Kadın yaratılışına binâen onore ediliyor, gücünü aşan bir sorum­luluktan kurtarılıyor. Kadın, çok hassas ve çok duygusal ya­ratılmış. Bu onun annelik vasfını en güzel bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli. Hâl böyleyken onun olaylar karşısında duygusal davranması çok normal. Meselâ bir kazaya tanık olan kadınlar olayın bazı yönlerinden çok etkilendikleri için diğer yönlerini hatırlamayabilirler ve farklı bir yönünü aktarabilirler. Böyle bir durumda iki kadının şahitliği ile olay net olarak ay­dınlanmış olur.


− Efendim, yine Yüce Kitabımızda “İnanan erkekler ve kadınlar birbirlerinin velisidirler” buyruluyor. Her iki taraf da birbirinin koruyan ve gözeteni olarak tanımlandığına göre, bu da erkek ve kadının Allah katında eşit olduğuna, eşit şekilde sorumluluk taşıdıklarına işaret ediyor zaten değil mi?


Sabri Baba:
− Öyle yavrum. Yoksa başka türlü nasıl birbirlerinin velisi olabilirler?


Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]