.
Saygıdeğer büyüğüm;
Hergün size gelen mailleri ve cevapları okuyorum.Her geçen gün yeni yeni bilgiler alıyorum.Meger bilmediğim daha öğreneceğim nekadar çok güzellikler,incelikler,sevgiler varmış.Özden Çiçek hanımın yazısına bayıldım hakikaten tek solukda okayabileceğimiz bir maildi.Sonra Hatice Hakeri hanımefendinin gün içersinde ruhundan yansıyan fotoğraf kareleri de çok manidardı (manalıydı).Sizin hayata bakış açınız tecrübeleriniz hepsini okudukça çok mesrur oluyorum, binlerce teşekkürler... Efendim biz de malumunuz vechiyle her yıl Alanyaya üç aylığına gidiyoruz. Orada küçük bir bahçemiz var erik ağacı diktim. Bir üzüm asması var güller, portakal ağacı ,limon tabiatla içiçe olmak insanı rahatlatıyor. Psikolojik bir rahatlama terapisi oluyor. İlahi sanatı tefekkür edip kendinizden geçiyorsunuz adeta. Sonra dalından kopardığınız taptaze portakalllar hele bahar ayındaysa sulu sulu yenidünyalar menevi dünyanıza renk katıyor. Masmavi denizin ya celil çekişi,güneşin denizin yüzeyinde parıldaması,denizin dibindeki canlıları düşünmek Rezzak-ı Kerimin bizler için ihzar ettiği rızıklardan yemek, öyle güzel ki...Yaşama sanatı bu olsa gerek diye düşünüyorum efendim.Sonra papatyaların güzelliği, kekik toplamaya gittiğimizde kekik rayihası. Bir de köy gibi bir yer kaldığımız belde süt almaya gittiğimde her bir inek, koyun ve keçi bismilllah der rahmet feyzinden bir çeşme olur. Gerçekten de öyle kan ve fışkı arasından abı hayat gibi sütün rızk olarak gelmesi de bir harika. Şehir hayatında bu kadar tefekkür edemiyorum efendim.Fakat böyle yerlerde daha çok tefekkür ediyor Halıkıma hayat bahşettiği için sonsuz nimetler verdiği için sonsuza dek şükrediyorum. efendim saygıyla ellerinizden öpüyorum. Nezdinizde tüm gönül dostlarına selam ve sevgilerimi arz ediyorum.Sevgiyle kalınız.
D.bakırdan NESRİN YALAZ.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Nesrin Hanım,
Efendim, bize ne güzel bir Alanya seyahati yaptırdınız. Anlatışınız, üslubunuz Alanya kadar renkli ve güzel. Sağolun, varolun. Her görünen güzelliğin arkasındaki onu yaratanı aramak, nakışı görünce nakkaşı aramak, nakkaşı düşünmek ne güzel bir adet. Keşke insan mümkün olsa da her zerrede zikredenin Allah olduğunu, her sıfatta mevsuf olanın Allah olduğunu bilebilse, sezebilse, görebilse. Bütün varlık Allah’ı zikrediyor kendi hal diliyle. Kuşların cıvıltısından, kuzuların melemesine kadar. Ama belki de kulaklarımız bir kelebeğin, bir ipek böceğinin zikrini işitemiyor. Nesrin Hanım, Allah ne kadar güzel bir dünya yaratmış.
“Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor Kur’an- Kerim’de. Bu ayet-i Kerimeye Yunus Emre ne güzel bir açıklama getiriyor: “Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi” diye. Günün muhtelif saatlerinde bu harikulade güzel mısraı okur, ürperirim. Hepimiz, her an sonsuz mucizeler içinde yaşıyoruz. Ama, “Görenedir görene, köre nedir, köre ne?” Allah, bizleri de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de bu güzellikleri görecek göz, hissedecek kalp, idrak edecek akıl versin.
Efedim, yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Allah Ondan Razı Olsun.