Bu zat, kalb gözü açık bir Veli olup, kimin ne düşündüğünü anlardı.
Şöyle ki;
Bir gün sevdikleriyle oturuyordu.
O esnada birisi;
“Acaba Allah adamlarını üzenler, niçin helak oluyorlar?” diye düşünmüştü içinden.
O böyle düşünürken, Ayni Ali Efendi cemaate dönüp;
- Kardeşlerim, bazı kimseler “Allah dostları”na dil uzatanlar niçin helak oluyor? diye merak ederler, buyurdu.
Cemaatten biri;
- Efendim, bunu ben de merak ediyorum, deyince, bu defa ona döndü.
- Sen de mi merak ediyorsun?
- Evet hocam. Sebebini açıklarsanız sevinirim.
Buyurdu ki:
- Bunun sebebi gayet açıktır. Şöyle ki; “Allah adamları”, Evliyalar, kınından çıkmış keskin kılıç gibidirler. Ona çarpan helak olur.
Adam pek anlamamıştı.
- Biraz daha açıklar mısınız efendim.
- Bak kardeşim, iki tarafı da keskin olan bir kılıç düşün. Onu, kabzasından bir duvara sıkıca yerleştirmişler farzet. Bir kimse gelip, boynunu bu kılıca vursa ve boynu kopsa, kabahat kimdedir?
- Tabii ki ona çarpandadır efendim.
- İşte Evliyaya dil uzatanlar da aynen buna benzer. Allah adamları kimsenin zararını istemezler. Hatta affederler kendilerine eziyet edenleri bile.
Ve ekledi:
- Ama buna rağmen, Allahü Teâlânın bu dostlarını üzenler, er geç cezalarını bulurlar.
http://www.gonulsultanlari.com/detay.asp?Aid=7660