Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Büyük trajedi.
Gönderen : Hüsniye Erdönmez
Tarih : 8/9/2017 3:47:26 PM


.



İlk günlerinden beri sitenizin takipçilerinden biriyim. Sabahleyin hayat benim için sitenize gelen soruları ve onlara verilen cevapları okumakla başlıyor. Bu şekilde eksik olmayın pek çok şey öğrendim, ufkum genişledi. Geçen yıllarıma göre kendimi daha mutlu, daha huzurlu hissediyorum. Sizlere gerek o soruları soran muhterem kimselere, gerek bu sorulara cevap veren kimseye çok teşekkür ederim. Allah hepinizden razı olsun. Ben de bir soru sormak istiyorum: KKTC eski başbakanlarından Talat’ın merdiveni yıkma olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konudaki Talat’ın tutumu doğru muydu, yanlış mıydı? Öğrenmek istiyorum. Saygılarımı sunarım.










Hüsniye Erdönmez





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Hüsniye Erdönmez,


Efendim, Talat, bu hareketiyle dünya siyaset tarihinin en aptalca, en salakça işlerinden birini yapmış, içinden çıktığı topluma, şehitlikte yatan Türk askerlerine ve tarihe ihanet etmiştir. Ne kadar aptal, ne kadar geri zekalı ve ne kadar alçak ruhlu bir insan olduğunu göstermiştir.


Talat Ankara’ya geldi. Genelkurmay Başkanı ile görüştü. Kendisine merdiven yıkma işinin karşılıklı olursa bir anlam ifade edeceği, tek taraflı kalırsa aptalca bir iş olacağı anlatıldı. Talat, Kıbrıs’a gider gitmez emir veri: Merdiveni yıkın dedi. Daha merdiven yıkılırken Papadopoulos alay eder gibi, dil çıkarır gibi “biz merdivenimizi yıkmayız, siz kendi hatanızı düzeltiyorsunuz. Hem biz size yalnız merdiveni yıkın demedik ki, bayrağınızı da indirin, askerinizi de çekin dedik, onlardan ne haber. Siz sadece isteklerimizin birini yaptınız. Bu bizi asla tatmin etmez. Şimdi sıra diğerlerinde” mealinde sözler söyledi. Bu sözleri söylerken daha merdivenler yeni yıkılıyordu. Bu bizi çok müteesir etti, ağlattı. Gece uykumuzu kaçırdı. Bizim nazarımızda Talat, tarihe en büyük hainlerden biri olarak geçecek. Biz ona sade aptal Talat değil, aynı zamanda hain Talat, alçak Talat diyoruz. Kıbrıs’a Türk askeri girdi. Ama niye girdi? Kıbrıs’taki insanlık müzesini görenler velev ki bir ilkokul çocuğu da olsa onun manasını anlarlar. O askeri doktorun yunanlılar tarafından parça parça yapılan karısının ve çocuklarının izleri duvara yapışmış olarak görünüyordu. İbretle, dehşetle, nefretle bu insanlık trajedisini ağlayarak gördük. Ama Talat denilen lanetlik hain görmedi.





Kıbrıs’taki şehitliği ziyaret ettik. Hayatlarının baharında pırıl pırıl genç Türk subayları ve askerleri sadece Kıbrıslı Türkleri ölümden kurtarmak için onların yaşayabilmeleri için şehit düşmüşlerdi. Orada okumalarımızı gözyaşları içinde yaptık. Ama hain Talat, alçak Talat oraya gitmedi bile. Bir süre önce Rauf Denktaş’a cephe alanların nasıl Atatürk’ün tabiriyle “gaflet, delalet ve ihanet” içinde olduklarını şimdi daha iyi görüyoruz. Göründüğü kadarıyla Papadopoulos’un yüzünde öyle müstehzi, alaycı, küçük düşürücü bir ifade vardı ki üzüntümden kahroldum. Gecenin bu ilerlemiş saatinde hala tir tir titriyorum. Birilerine yaltaklanmak uğruna kimlerin bu skandala sebebiyet verdiklerini ibretle ve dehşetle görüyoruz. Ve onları Allah’a havale ediyoruz.


Çok değerli Hüsniye hanım, şu anda daha fazla yazamayacağım. O kadar üzgünüm ki. Memleketim adına, bayrağım adına, Kıbrıs’ta Karaoğlan şehitliğinde yatan mübarek şehitlerimiz adına hıçkıra, hıçkıra ağlamak istiyorum.





Isırabımı anlayacağınızı ümid ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.





Sabri Tandoğan





Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]