CAHİLİN DİNDARLIĞI
Cahilin dindarlığı arttıkça sapması da artar
Ebedi yolculuğumuz bilgisiz olmaz. Dinimizi ciddiye almalıyız. Hissi dindarlıktan ilmi dindarlığa geçmeliyiz.
"Yerlerin ve göklerin yaratılması, dillerinizin, renklerinizin farklı olması da O'nun kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır "(Rum,22)
İnsanlık Hakk’ın ve batılın temsilcileri diye ikiye ayrılmıştır. Hem Hakk’ın hem de batılın kendi içinde bölünmüş olması da Allah'ın takdiriyledir. Allah kullarının farklı farklı, çeşit çeşit, rengârenk olmasını dilemiştir. Bugün gördüğümüz değişik mezhepler, tarikatlar, gruplar, fırkalar bir hikmet gereğidir. Evet, bir toplumda terzi, kasap, lokantacı, marketçi, eczacı olacak. Eczacıya gerek yok diyebilir miyiz? Hepsi hayatın rengidir. Gruplar, cemaatler tarikatlar hayatın rengidir.
Farklılıkları Allah'ın kudreti olarak görmeliyiz. Başkalarının yanlışı bizim sevabımız olamaz. Bizim mutluluğumuzda başkalarının felaketi üzerine inşa edilemez. Farklı olanları zenginliğimiz olarak görmeliyiz. Farklılıklar nimettir. Farklı olana kin beslemek, düşmanca tavır sergilemek yanlıştır. Allah insanları farklı kültürlerde, farklı coğrafyalarda, farklı renklerde, yaratmıştır.
Cahilin dindarlığı arttıkça sapması da artar.
Hz. Peygamber bir gün ashabıyla beraberken ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz! Sizden önce Ehl-i Kitap olanlar yetmiş iki fırkaya bölündüler. Kuşkusuz bu ümmet de yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan yetmiş ikisi cehennemde, biri cennette olacaktır."( Tirmizi, İman,18; İbn-i Mace, Fiten, 17; Ebu Davud, Sünne, 1)
Bu hadisi şerif bize şunu ifade ediyor: "Ey Müslümanlar, sizden önceki ümmetler bölünüp parçalanarak perişan oldular. Şayet siz de bölünür parçalanır, birlik ve beraberliğinizi bozarsanız aynı akıbete siz de uğrarsınız. Benim oluşturduğum birlikten ayrılan sapıklığa gider. Bu da sizi Cehenneme götürür. Sakın ayrılığa düşmeyin!"
Maalesef günümüzde hangi mezhebe, hangi gruba, hangi cemaate gitseniz kendisinin Hak olduğunu ifade etmektedir. İnsanları tarikatlı olanlar ve tarikatlı olmayanlar, diye ikiye ayırdılar. "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır." dediler. Tarikat mensubu olana "Bizim ihvan" diye hitap ettiler. Sanki Allah onları müfettiş tayin etti. Ümmeti Muhammed mantığından uzaklaşıp cemaat mantığına bürününce böyle olmaktadır. Dindarlık kötü bir şey değildir. Dindarlıktan zarar gelmez. Ancak cahilin dindarlığı arttıkça sapması da artmaktadır. Cahilin dindar olanına karşı dikkatli olunmalıdır. Allah korusun Allah için adam öldürür.
Ebedi yolculuğumuz bilgisiz olmaz. Dinimizi ciddiye almalıyız. Hissi dindarlıktan ilmi dindarlığa geçmeliyiz. Gözümüzü kapadığımızda bitecek olan şu yalan dünya hayatında bile dünya işlerimizle ilgili olarak mimara, mühendise, avukata başvuruyoruz. Dine gelince işin çehresi değişiyor. Cahil olmasına rağmen rahatsızlanınca doktora gidiyor, ona aklı eriyor, dini konulara gelince ciddiyetten uzaklaşıyor, erbabına müracaat etmiyor.
Bizler iman kardeşliği ipine dizilmeli, birbirimize destek olmalı, "birbirini destekleyen tuğlalar" gibi olmalıyız. Sevinçte ve tasada ortak olmalıyız.
BEYOĞLU MÜFTÜSÜ AYDIN YIĞMAN
http://www.unyekent.com/koseyazi/4401/cahilin-dindarligi