Sabri Tandoğan Efendi Hz.:
"Yavrum, mesela sen doktorsun, hastaya götürdüler seni, gittin. Muayene ettin hastanı, tıbbi verilere göre üç dört günlük ömrü kalmış hastanın. Şimdi ille bunu söyleyeceğim diye; “Kardeşim, senin üç dört günlük ömrün var, sonra öleceksin” demenin bir âlemi var mı yavrum? Soruyorum sana.
Mesela bir karı-koca boşanma aşamasına gelmişler. İki taraf da avukat tutmuş. Sen gidiyorsun, taraflarla bir konuşma yapıyorsun. Diyorsun ki bak kardeşim, darılma gücenme ama, karın seni o kadar çok seviyor ki, geçen gün bizim hanıma demiş ki, ‘ben kocamdan ayrılsam da, toprağa girsem de gene onu seveceğim...’ lafa bak lafa (Gülüşmeler) Öbürüne gidiyorsun mesela, ona benzer güzel sözler söylüyorsun. Hâlbuki böyle bir şey söylenmemiş, aslı faslı yok. Onun üzerine iki taraf da boşanmaktan vazgeçiyor, her zamankinden daha güzel bir şekilde evliliklerine devam ediyorlar. Söylediğin söz doğru değil, ama niyetin doğru.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.
EBU AMR SÜFYAN İBNİ ABDULLAH (R.A) 'DAN
-“Yâ Rasûlullah! Bana İslâm’ı öylesine tanıt ki onu Senden sonra bir başkasına sorma ihtiyacı duymayayım,” dedim.
- “Allah’a inandım de, (sonra da) dosdoğru ol!” Buyurdular.