Konu : Tevhidin güzelliği, bütün karanlıkları aydınlatıyor
Gönderen :
Yaşar
Tarih :
4/5/2007 9:28:07 PM
Hayırlı günler efendim,
Hayatta her şeyin bir denge üzerine yaratıldığını, bu dengede her şeyin ayrı bir hak ve hukuku olduğunu düşünüyorum. Anne, baba, kardeş, evlat, komşu, tüm dünya insanları, kullandığımız araç gereç eşya ne varsa vb. İnsan olarak görevimiz (belki de insan olmanın mucizeliği ve zorluğu buradan geliyor) nefsimize, bedenimize, ana babamıza, kardeş ve yakınlarımıza, komşularımıza, kullandığımız sandalyeye, kaşığa çatala,askıya, arabaya her şeye ama her şeye haklarını hukuklarını karşılayacak, koruyacak şekilde mukabelede bulunmak. Tabi bunun için gerekli usul ve sınırlar Yüce Allah tarafından Yüce Kuran'da, güzel peygamberimiz tarafından da mübarek hadislerde ifade edilmiş.
İnsan olarak o kadar mucizevi bir görev bize bahşedilmiş ki düşünün bir taraftan ana-baba hakkını, bir taraftan eş ve çocukların hakkını, bir taraftan nefsinin hakkını, bir taraftan bedeninin hakkını ve diğer sayamayacağım şeylerin hakkını gözetmemiz, bu dengeyi kurmamız gerekli. İşte efendim bu dengeyi kuramadığımızda problemler orda başlıyor. Sayın Ayla hanıma verdiğiniz cevapta da ifade buyurduğunuz üzere, sevgi ancak Allah için olursa (- ki böylesi bir sevgide efendim her şeye ama her şeye edep sınırları içinde, saygıya dayalı olarak merhamet gözüyle bakılır) bu denge sağlanabilir. Yaşadığım tecrübeler bana gösterdi ki sevgi dediğimiz şeyde saygıyı unutursak (kendimiz veya karşımızdaki tarafından) bu sevgi, artık sevgi olmaktan çıkıyor. Adeta bizi ve karşımızdakini tahrip eden bir davranışa dönüşüyor.
Bugün yaşadığımız toplumda özellikle evliliklerde insanlar aradan saygıyı kaldırdıklarında aile içi şiddet dediğimiz kavga gürültü gibi durumlar baş gösteriyor. Eşlerin bir birlerine saygısı, evladın ana babaya saygısı kalmıyor. Efendim böyle bir durumda "biz bir birimizi seviyoruz hala nasıl denebilir?
Maharet efendim her şeyin hakkını hukukunu verirken dengeyi gözetebilmek. Zira sırf eşimin hakkını hukukunu koruyayım derken kendi ana babamızın hakkını hukukunu terk edebiliyoruz, ana babanın hak ve hukukunu gözetirken eşin ve çocukların hak ve hukuklarını terk edebiliyoruz. Bir komşunun hak ve hukukunu gözeteyim derken diğer komşununkini terk edebiliyoruz.
Bize bahşedilen ömürde, her şeye gereken saygıyı ve sevgiyi, hakkını vermemiz gerekiyor. Hepimiz bir birimize emanet edilmişiz. İnanıyorsak, emanete nasıl bakılmalı diye düşünmeliyiz. Her emanet gereği gibi bir bakım ve ihtimam ister. Vakti geldiğinde emanet sahibine bu emanetlere nasıl baktığımız hakkında nasıl bir cevap vereceğiz diye hazırlanalım.
Selam ve muhabbetle.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Tevhidin güzelliği, bütün karanlıkları aydınlatıyor Yazan Yaşar
Cvp: Tevhidin güzelliği, bütün karanlıkları aydınlatıyor Yazan Sabri Tandoğan
|