Hayırlı günler saygıdeğer büyüğüm,

İzninizle bir sorum olacak: Taassup nedir, taasup sadece dini konularda mıdır? Farklı alanlarda da taasup olabilirse bunlara örnekler verebilir misiniz? Taasupdan nasıl korunabiliriz? Hürmetler, selamlar ve sevgilerimizle ellerinizden öperiz sayın büyüğüm...

Hoşçakalın, Allah’a emanet olun, hayırlı Ramazanlar...

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Sakine Duruöz,

25.9.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bana göre taassup kafanın buz tutmasıdır. Nasıl buzun içinde mikrop bile yaşayamazsa taassup içindeki bir insanın kafasında da fikir, düşünce, muhakeme, mukayese barınamaz. Taassup denince birçok insanın aklına nedense yalnız dinde taassup geliyor. Halbuki bilimde de, güzel sanatlarda da, evlilik hayatında da, iş hayatının çeşitli yönlerinde de ticari hayatta da taassup olmaktadır. Mesela ilim adamları tarafından Darwinizm iddiası çürütüldüğü halde hala benim dedem maymun, sülalem maymun, dayım orangutan, amcam şempanze diye ayak direyenler vardır. Bu bir taasuptan başka nedir? Bırakalım adamları biz onun dedesi maymunsa ondan iyi mi bileceğiz? Keza bazı kimseler ille klasik resim veya modern resim diye diretiyorlar. Bu bir taasup değil midir? Evet, Rubens büyük ressamdır, Leonardo büyük ressamdır ama Clee de büyük ressamdır. Bu iki kimse klasik çalışmış, başarıya ulaşmışlar. Ama Clee de modern resmi doruğuna ulaştırmış, çok güzel eserler vermiştir. Önemli olan modern veya klasik çalışmak değil yarına kalacak güçlü eserler verebilmekdir. Bir ev hanımı deterjanla bulaşık yıkamanın zararlarını, insan organlarında yaptığı tahribatı, kocası kendisine defalarca söylemesine rağmen hala deterjanla bulaşık yıkamakta ayak diretiyorsa bu bir taassup değil midir? Modern arıcılık diye o kainatın en hassas, en zarif mahlukuna ihanet ediliyorsa ve bu ihanet kendisine söyleniyorsa bu bir taassup değil midir? Balımızı zehir ettiler, zeytinimizi çürüttüler rezil ettiler, sırf fazla para kazanmak uğruna bizleri o tabiatın en güzel iki gıdasından mahrum ettiler. Kazandıkları para zehir, zıkkım olsun, hayrını görmesinler. Bunlar bir taassup değil midir?

Zico kötü bir antrenör olduğunu iki yıldır her maçta ispat ediyor. Fenerbahçe taraftarına kan kusturuyor. Adam futboldan anlamadığı gibi futbolcular üzerinde de en ufak bir etkisi yok. Futbolcular itlikte, ihanette ayak diretiyorlar, ama antrenör hiç etkili olamıyor. Öyle hocalık mı olur? Kalli‘ye baksın da aldığı paradan utansın. Kalli, Galatasaraya geldi. Daha birinci antremanın onuncu dakikasında takıma hakim oldu. Derhal ipleri eline aldı. Otoritesini kabul ettirdi. Ama Ziko takımı üzerinde en ufak bir hakimiyet kuramadı. Yönetim kurulu hala onu görevde tutuyorsa bu bir taassup değil midir?

Kıymetli yavrum, görüyoruz ki taassup hastalığına yakalananlar hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadırlar. Çünkü onlar düşünemiyor, muhakeme edemiyor, mukayese yapamıyorlar. Çünkü kafaları buz tutmuş. Orda düşünce barınamıyor.

Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Ben böyle düşünüyorum. Artık karar sizin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Aziz Ruhları Şad Olsun.