Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İslam toplumları olarak nerede hata yaptık.
Gönderen : Cahide
Tarih : 9/29/2017 6:53:38 PM


.









İSLAM TOPLUMLARI OLARAK NEREDE HATA YAPTIK?
Okuyucu Mektubu
Can Babacığım, Kıymetli Gönül Dostlarım...


Sizleri sonsuz bir sevgiyle selamlıyor, sağlık ve esenlikler dolu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum.


Babacığım müsaadeniz olursa; Sayın Haluk GÜMÜŞTABAK Bey’e ait olan yazıyı paylaşmak isterim.



İslam Toplumları Olarak Nerede Yanlış Yaptık



İslam toplumları olarak, ne yazık ki yüzlerce yıldır, ne huzuru ne de mutluluğu toplum olarak bulamadık. Peki, nedenini hiç düşündük mü? Hâlbuki Allah ın bizlere rehber olsun diye gönderdiği, kendi korumasına aldığı Kur’an, elimizin altında.



Toplum olarak, namazımızı kılıyoruz, orucumuzu tutuyoruz, anlamadan okusak ta Kur’an ı bolca okuyoruz. Hacca gidebilmek içinde sıraya bile giriyoruz. Hatta birkaç kez gitmenin yollarını arıyoruz. Acaba yaptıklarımızın meyvesini neden alamıyoruz, yoksa yaptığımız bu ibadetleri, Allah’ın istediği gibi yapmıyor muyuz? İslam toplumlarının genel çoğunluğu, acı ve keder içinde. Müslüman Müslüman’ın kardeşidir diyen Rabbimize sanki inat, birbirimize düşman olmuşuz. Birbirimizi öldürmekten de çekinmiyoruz.



Sizce yanlışımız nerede? Bir yerlerde yanlış yaptığımız, çok açık değil mi sizce de? Sorduğumuzda elhamdülillah Müslümanım deriz hepimiz. Allah Kur’an a uyan, onun hükümlerini hayatına geçiren kullarımı darda, zorlukta bırakmam, onları hem bu Dünyada, hem de ahi rette güzellikler veririm diyerek, Kur’anın ipine sarılmamızı öğütler.



Biz Müslümanlar olarak, farkında olmadan, yoksa bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz da bu acılar, kederler hep İslam toplumlarında kol geziyor. Evet dostlar, din kardeşlerim, ne yazık ki bu soruyu kendimize sorup, öz eleştiri yapmadığımız, yapanlara da kızdığımız içindir ki, yaptığımız hatalarımızı da göremiyoruz. İşin kötüsü yapmaya da devam ediyoruz.




Allah sizleri huzura, mutluluğa götürecek rehber Kur’an’dır dediği halde, bizler Allah’ın mutluluk reçetesinden gereği gibi faydalanmayı bırakın, onu herkes anlayamaz, Kur’an da her bilgi yoktur, özet bilgiler vardır diyerek, rivayetlerin ve sanı bilgilerin peşine düşer olduk.



Elleriyle yazarlar, bunlarda Allah katındandır diyenlere karşı, Allah’ın uyarısını duymazlıktan gelen bizler, yoksa Kur’an’ın ipine sarılmak yerine, beşerin elleri ile yazıp, bunlarda Allah katındandır diyenlere sarıldığımız için, başımıza tüm bunlar gelmiş olmasın?



Elbette emin olmadığımız, Kur’an’ın onayından geçmeyen rivayet ve sanı bilgiler, bizleri bugün bu hale getirdi. Allah dinde sakın bölünmeyin dediği halde, bizler bölünmekte bereket vardır dedik, sanki HÂŞÂ Rabbimize inatla. Allah şefaat tümden bana aittir dediği halde, şefaatçiler edinmekten hiç çekinmedik. Allah Kur’an da ne söylediyse, bizler tersini yaptık.




Rabbimiz Kur’an’ın ipine sarılın, sizleri doğruya yönlendirecektir dediği halde, bizler onu yüksek bir yere asıp, herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan ettik. Daha da kötüsü edindiğimiz velilerin, şeyhlerin, efendilerin kitaplarına göre amel eder olduk. Kur’an da hiç bahsedilmediği halde, bunlar da Allah katındandır dediler, bizlerde sorgusuzca inandık. Çünkü Allah’ın rehberini yüzlerce yıldır, anlamını bilmeden okuduk. Allah’ın bizlerden ne istediğini hiç ama hiç anlayamadık. Anlamını bilmesen de oku, Allah sevap yazar mantığıyla İslam ı yaşadığımız içinde, dualarımız karşılık bulmadı.




Elbette İslam’ı bu şartlarda yaşayan bizlere, Allah’ın cevabı bundan farklı olmayacaktır. Bizler Müslüman’ız dedik, ama Allah’ın emrettiği ölçülerde değil, beşerin çizdiği ölçülerde Müslüman olduk. Allah Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, diye uyardığı halde, bizler sınırları aşmayı bırakın, kendimizce Allah’ın ölçülerine, sınırlarına uymayan beşeri bir din yarattık.




Bizler Kur’an a uymak, ona adapte olmak yerine, İslam dinini kendi nefsimize uydurduk. Tüm bu yanlışları yapan bizler, acaba bizler Müslümanlarız, peygamberimizin ümmetleriyiz, deme şansımız hala var diyebilir miyiz? Hiç sanmıyorum.




İslam toplumları olarak bizler, İslam a ne yazık ki peygamberimizden sonra, uyum sağlayamadık, çünkü Kur’an ı terk ettik. Ama bunun farkında bile değiliz. Aklımızla değil, nefsimizle, duygularımızla İslam ı anlamaya, yaşamaya çalıştık. Böyle olunca da, şeytan hep aramızda cirit attı. Şeytanlaşmış insanlarda çoğalınca, iyice yolumuzu şaşırdık.



Bölünen, parçalanan toplumlar kolay lokma olurlar. İşte onun için Rabbimiz Kur’an da, sakın bölünmeyin diyordu. Bizler bu yanlışımızı fark edemediğimiz sürece, aklını kullanan toplumların her zaman oyuncağı olmaya devam edeceğiz.



Bu yanlışları yapmaya devam mı, yoksa yeter artık, kendi nefsimiz de yarattığımız şeriata, itikada değil, ALLAH’IN ŞERİATINA, Kur’an a uymanın zamanı geldi, diyebilecek mi bu toplum? Umut çok az, ama biz yine de inşallah diyelim, dualarımız ve çabalarımız bu yönde olsun. Elbette her bilgiden faydalanalım, araştıralım ama danışacağımız, süzgecinden geçireceğimiz yalnız Kur’an olmalı. Çünkü Rabbimiz bizleri, yalnız Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyor.



Yorum ve karar sizlerin. Aklını kullanabilen, elde Allah’ın rehberi onun şeriatına uyan, dilerim aklı başında toplumlar oluruz. Yoksa işimiz o kadar zor ki, Allah yardımcımız olsun. Saygılarımla..




Haluk GÜMÜŞTABAK





Saygı ve Sevgilerimle



Cahide

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]